Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Şu tanıtıma bakan Türkiye’yi kusursuz güzellikte insan cenneti sanabilir. Manken gibi kızlar, erkekler. Başroldeki çocuğu annemin geçen yaz izlediği lise dizisinden hatırlıyorum. O zaman da liseye giyilmez darlıkta gömlekler giyiyordu (veya kasları yüzünden Hulk misali hıçkırsa gömleği yırtılacak gibi duruyordu). Esmer manken arkadaşıyla bu çocuk (Kerem Bürsin) İstanbul’a geliyor ve doğru Erberk Ajans’a filan yazılıp dizilerde oynamak yerine iş hayatına uygunsuz kaçacak (elektrik mavisi) renkte takımlar giyip gidecekleri işler buluyorlar. Aslında Kerem’in işe girdiğini görmüyoruz, büyük ihtimalle yaka bağır açık, Amerikan aksanıyla Türkçe konuşarak ve yengeç yengeç yürüyerek bir takım işler çeviriyor o. Esas kız, manken gibi olan arkadaşına vurulmuş gibi görünse de, ilerleyen bölümlerde Kerem’e çark etmiştir herhalde.
Diziye isim veren şeref meselesinin ne olduğuna dair hiçbir ipucu yok. Anne-babaları yanlarında olmadan göçtüklerine göre ailelerini etkileyen ve hatta birilerinin ölümüne yol açan bir şeyler vuku bulmuştur. Şeref meselesi insanda ister istemez ırz-namus gibi olguları çağrıştırıyor. Frapan bir tahminle, annesini kaçırıp tecavüz etmişler diyeceğim ve kızacaksınız. Tamam, Türk dizilerinde kimsenin annesine öyle şeyler olmaz, evet, ama başka birinin namusu lekelenmiş olabilir. Fakat çocuklardaki lakaytlıktan öyle aman aman büyüklükte bir meselenin takibinde olmadıkları titreşimini aldım.
