Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
KÖŞE YAZISI
Ben elmayı seviyorsam o da adam olup beni sevecek!

 

O kontrollü ve haddinden fazla sabırlı olan Umut ‘’Neden, neden?’’ diye sorarak gözümüzün önünde delirdi sel oldu taştı. O vurdum duymaz kör ayvaz Mert, Yaz için annesine tamah ederken sinirden gülerek, istemeye istemeye içinde saklandığı kabuğu parçalamaya başladı. O mükemmel adam tarifininin canlı kanlı, bizatihi tezahürü olan Tunç, kardeşini  ve Umut’u kaybetme fikri söz konusu olunca salon erkeği çizgisinden çıktı. O miras peşinde gözüken Nevra içgüdüsel bir şekilde torununu, kelimenin tam anlamıyla gerçek bir kötü olan Ekim’e karşı korumaya aldı. (Dizi uzun soluklu olup kış sezonu biletini alırsa inşallah Paramparça’nın Hazal’ını mumla aratacak kötücüllükte bir karakter süsleyecek ekranımızı.) Tüm bu kırılma anlarına gelene kadar bütün karakterler tutarlı bir çizgide ilerledi.

Açıkcası dizinin tek sevemediğim karakteri de diziye adını veren Yaz oldu. Yaz karakterinde diğer karakterlerdeki cazibe yok bana göre. Sanki dünyada acı çekerek büyüyen bir tek oymuş gibi etrafındaki herkese kan kusturan Yaz’ın hüznüne bile inanmıyorum seyrederken. Yanında taşıdığı Ekim’in ne mal olduğunu bile bile, onun için yeni bulduğun aileye sırt dönmek, tehditler savurmak, bir karakterde olmasını istediğim şeyler değil. He, kendini sevdirir mi bilemem tabii.  Bir de Allah aşkına dizilerdeki kızlarımızı atarlı yapma furyası da bir an önce biter gider inşallah.

1 2 3 4 5
/ Sümüklü Papatya
17/08/2015 09:15
YORUMLAR




DİĞER KÖŞE YAZILARI