The Killing, gerek çekildiği yerin (Seattle) karanlık ve puslu ortamıyla, gerek oyuncularının karakterleri başarılı ve olabilecek en gerçekçi şekilde yansıtmasıyla sevenlerinin gönlünde ayrı bir yere sahip. Yazının başından beri vurguladığım üzere bu dizinin içinde en ufak bir abartı veya yapaylıkla karşılaşmıyorsunuz. Karakterler, o alışılan dizi mantalitesinin aksine makyajları ve de kıyafetleriyle size mükemmelliği değil, gerçekliği vadediyor. Rosie’ye ailesi ile birlikte üzülüyorsunuz, dedektiflerle beraber olayın peşinden koşturuyorsunuz ve sonunda hiç umulmayacak şekilde katille empati bile kuruyorsunuz.
The Killing’in üçüncü sezonunda ise dedektiflerimiz haricinde ilk iki sezona dair hiç tanıdık yüz yok diyebiliriz. Sokaklarda seks karşılığı para kazanarak hayatını sürdürmeye çalışan genç yaştaki kızların seri cinayetinin konu alındığı üçüncü sezon, diyaloglar, oyuncular ve mekanlar bakımından negatif yönde bir değişiklikle karşımıza çıkmış olmasa da senaryosun ilk iki sezon kadar derin olmayışı sebebiyle beni hayal kırıklığına uğratmıştı.
Eğer cinayet senaryolarına meraklıysanız The Killing sizin için en iyi seçenekler arasında. Kanal D’de başlayacak Cinayet ise gerçekçi fragmanı ve ustaca oluşturulmuş castı ile umut vadediyor. Zehra Kaya adıyla Nugül Yeşilçay, Yılmaz Seyhan adıyla Engin Altan Düzyatan iki ortağı canlandırıyor. Maktul kızımız Gonca’nın annesi Goncagül Sunar, babası ise Ahmet Mümtaz Taylan’ın oyunculuğu ile hayat bulacak. Gonca ise Alicia Kapudağ tarafından canlandırılacak.