Muhteşem Yüzyıl’da Şehzade Cihangir
Cihangir, Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan olan en küçük ve en savunmasız oğlu. Cihangir, sarayın en masum şehzadesi, en kendi halinde olanı. Fiziksel kusuru ve hastalığı nedeniyle taht için tehlike arz etmeyen tek şehzade. Bu sebeple entrikalara, hırs savaşlarına maruz kalmadan büyümüş. Kendini okumaya ve öğrenmeye vermiş, en çok Mustafa abisini sevmiş ve babasından koşulsuz sevgi görmüş tek hanedan üyesi.
Muhteşem Yüzyıl’ın en etkileyici sahnelerinin ikisine imza atmış bir oyuncu. Biri şüphesiz ki ölüm sahnesi, diğeri ise Şehzade Mustafa’nın ölümünün yaşattığı hayal kırıklığı.
Öyle ki hayal kırıklığının da somut olabileceğini gösterdi bize, bir çocuğun yaşadığı yıkımı, güvensizliğini, korkusunu, kalbinin taşıyamadığı ne varsa gözlerine, ürkek duruşuna, titreyen sesine yükledi de koydu önümüze.
Muhteşem Yüzyıl tartışmasız en başarılı prodüksiyonlardan biriydi, gerek oyuncu kadrosu olsun, gerekse sahne sanatları, kurgusu, ekibi olsun her şeyiyle unutulmayacak diziler arasına adını yazdırdı. Tolga Sarıtaş’ın oyunculuğunun da piştiği, daha da derinleştiği iş diyebiliriz, bunda elbette çalıştığı kişilerin çok değerli isimler olmasının payı da yüksek.