Teknik açıdan baktığımızda, Freak Show’un beklentilerimi gayet karşıladığını söyleyebilirim. Dekor, makyaj, efekt, müzik ve kostümler anlamında her zamanki gibi kalite çıtası üst düzeydi. Jessica Lange’in sahne performansları da ayrıca sezona renk kattı. Yalnız bir olumsuz eleştiri de, bu bağlamda sahne gösterilerinin çok az olmasına gelsin. Şöyle heyecanla kendini izletecek, güzel sahne gösterileri hazırlanabilirdi bu sezon için; o açıdan sınıfta kalındı bence.
Ufak bir parantez de dizinin bu sezonki hikayesinin ve karakterlerinin, 1932 yapımı Freaks filminden esinlendiğine dikkat çekmek, hatta ona biçim ve içerik olarak selam çaktığını hatırlatmak için açalım. Zaten Elsa da son bölümde bu filmden bahsetti. Bunun haricinde kolanın öncüsü Dr.Pepper adlı içecek, Edward Mordrake hikayesi, Marlene Dietrich, ucubelerin hastalıklarına çekilen ilgi bakımından verilen kültürel referanslar da güzel ve ilginç detaylardı. Hatta Pepper karakterinin esin kaynağı olan ve gerçek hayatta yaşayıp Freaks filminde de yer alan Schlitzie adlı bir adam da var. Zaten AHS’de geçen bazı karakter ve olayların gerçek olması, insanı merak ettirip araştırmaya da itiyor.