Şimdi biraz şikayet, tatlı tatlı ama

*** Gördüğüm şikayetleri de baz alarak artık yazmak zorundayım. Karakterlere neden sürekli aynı saç modelleri yapılıyor? Handan topuzuyla yatıp kalkıyor, Halime hep aynı kıvır kıvır saç, Kösem'in saçları ise felaket ötesi. Hem hep aynı hem de kötü! Gerçi Kösem'in nesi iyi ki? Kıyafetleri vasat, makyajı soluk, saçları özensiz.. Seyirci Kösem karakteriyle bağ kurmakta zaten zorlanıyor. Bir de bu detaylarla iyice taçlandırıyorlar, albenisini sıfıra indiriyorlar.

*** En önemli konuya gelelim, Mahfiruze Sultan'ın ölümü.. Gördüğüm kadarıyla çoğunluk senaryo ekibine saydırma moduna geçmiş. Yok efendim, tarihi bir karakter nasıl öldürülürmüş.. Mahfiruze Sultan, Genç Osman'ın annesi. Ama Valide Sultan olup olmadığı tartışmalı bir konu. Bu yüzden, senaryo ekibi en başından beri bu karaktere iki kez noname oyuncular getirerek önem vermediğini zaten göstermişti. Tarihçi Baki Tezcan'ın yazdığı makaleye bakarsak, Mahfiruze Sultan oğlunun saltanatını görememiş. Payitahta zaman zaman uğrayan İtalyan ve Fransız balyoların raporlarına göre, Mahfiruze Sultan, oğlu Osman beş yaşına gelmeden ölmüş. Ölüm nedeni kuşkusuz bilinmiyor. Osman'ı Kösem manevi evladı olarak büyütüyor. Osman'ın saltanatından sonra oluşan felaketleri zaten küçük bir araştırma ile hepimiz öğrenebiliriz. İşte Mahfiruze Sultan böyle muallakta kalan bir konu. Bir kısım, Osman'ın saltanatının ikinci yılında öldü diyor. Diğer kısım ise Osman küçükken öldü diyor. Bu açıdan bakarsak, Mahfiruze zaten üzerine kurgu yazılamayacak kadar etkisiz bir karakter. Şimdiden elenmesinde fayda vardı. Bu seçimlerinden dolayı ekibi kutluyorum.

Bilindiği üzere, Sultan Ahmed'in üç hasekisi varmış. Şimdi Kösem'e yeni bir rakip gelecek. Afilli bir cast olacağından eminim. Ama öncesinde merakla Davud Paşa ve Dilruba Sultan castlarını bekliyoruz.

Kadro yavaş yavaş değişiyor. Geçen hafta Gülcan Arslan'a veda etmiştik, bu hafta da Dilara Aksüyek ve Erkan Kolçak Köstendil'e veda ettik. Ne yalan söyleyeyim, Erkan Keka'nın muhteşem Şahin Giray yorumunu çok özleyeceğim..

*** Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinin kendi adı gibi muhteşem bir seyirci topluluğu var. Öyle ki, her hafta twitter üzerinden organize olup hashtag çalışması düzenliyorlar. Hatta geçen hafta gazetelere bile düştüler. "Reyting timi" "Reyting örgütü" damgaları yediler. Oysa yanlış anlaşılan bir mevzu var, amaçları reytingleri yükseltmek değil, sosyal medya reytinglerini yükseltmek ve yapımcıya, kanala desteklerini göstermek. Çok sevimli medyamız, bunu da çarpıtmış.

Her neyse, muhteşem bir efor sarfediyorlar bu hashtag çalışmaları için. Lakin, geçen hafta resmi twitter sayfasının azizliğine uğradılar. Bilindiği üzere, resmi hesap her hafta resmi bir etiket oluşturuyor, yorumlarınızı bu etiket altında yazın diyor. Onların da amaçları tabi ki TrendTopic olabilmek. Fanların hashtag saatini öğrenip, aynı anda kendi etiketlerini de yayınladılar. Doğal olarak, fanların binbir zorlukla bir araya topladığı hayran topluluğunu ikiye böldüler. Resmi etiket zaten TT listesinin kıyısından bile geçemedi, fan etiketi ise bir göründü bir kayboldu.

Amaçları tam olarak neydi, muallak.. Ama şu güzel insanlar az da olsa saygıyı hakediyor diye düşünüyorum. Hayranları küstürmüşler, bir daha hashtag işine kalkışırlar mı bilemiyorum.