Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Defne ve Ömer'in geçmişe dayanan aşk masalı
Sezon: 1 Bölüm: 30

--Defneler mahalleye taşındığından bu yana sürekli birbirlerine atarlanan haşerelerden kırmızı kafalara kadar birbirlerine hakaret etmeye doyamayan ikili, Defne ve Nihan, Nihan'ın Defne'ye atarlanan kızları kafa atıp yere yığmasıyla arkadaş olurlar. Kız Nihan, sen neymişsin be. Atarlı tarafların vardı hep biliyorduk ama bu kadarını beklemiyordum.

Kız, mahallenin yedi bela hüsnüsü gibi geziyor. Serdar'da böyle atar yok. Siz ki o kadar zaman didişin sonra, piercing taktırmaya kankitella kankitella gidin. Heh bir de ilk çekirdek alışverişlerini yaptılar ki, heyt be! Sanem Yeles ve Elçin Sangu yan yana geldikleri zaman dünya çok tatlı bir yer oluyor bunu napcaz? Zaman size o çekirdekler eşliğinde neler yaşatacak neler. Kıyamam bir de Nihan Serdar'a ilk görüşte aşık oldu da, evlenme hayalleri kurmaya başladı. Azmin sonu zafer bak öngörüyorum evleneceksiniz!!!! (Yalnız helal olsun, aşkın ızdırabından pek nasibini almayan Serdar ve Nihan oldu derdim de, kız adamı 10 sene beklemiş.)

--“Birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş... Ne aradığımızı bilmeden aramak... Şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey istemeyen biri gibi sükunet içindeyim... Dünyada bundan büyük bir saadet olur mu?”

İlk karşılaşma ve hiç beklemediğim bir şey, "saçların güzelmiş" Hani şu Ömer İplikçi'nin, rüyalarına kadar giren kıvırcık saçlar. Refleks olarak bir iltifattan sonra bir boğaz temizleme anı bekledim ama olmadı vallahi. O zaman bile dikkatini çekmeyi başarıyor işte Defne. Ömer'in yıllar sonra çizimlerinde ilham perisi olacak Defne, kendi çizimlerini düşürüyor çarpıştıklarında. Güler misiniz ağlar mısınız bilemiyorum ama Koray haklı, “hayaaağğğt ağlamaklıığğğ.”

--Önce İso'nun hayalleri tuz buz oluyor. Fatih Terim'in izleyeceği kadar başarılı bir  topçuymuş kendileri, hayatta sadece top oynamayı bilen bir adam. Hayatını adamış bu uğurda. Bileğini kırmasıyla, yere çakılıyor İso, hayalleriyle beraber. Adamın hayalini alçıya almışlar, üstelik o alçı kaynatamayacak hayal kırıklıklarını. Tekrar tekrar kırılacak hayalleri, biz biliyoruz. Ağlıyor İso. Ne de içli ağlıyor. "Babamın kahvesinde işe başlarım artık," diyor. İso orada ağlarken, sadece bu ana üzelerek izlemiyorum onu.

Yıllar içinde Nihan için kurduğu hayallerin kırılacak olmasına, sonra babasının kahvesinin yitip gidecek olmasına üzülüyorum. Sonra Yasemin'le ne kadar göklere çıkıp oradan da yere çakılacağını bildiğim için, bir de o duruma üzülerek izliyorum. Hayata insanları mutlu etmek için mi geldin be kardeşim. Sen ki Defo’nun aşkı için, arabanı satan ADAMSIN! Adam gibi adamsın hem de! Bakalım hayat sana daha neler yaşatacak.

--Hemen ardından Defne'nin hayallerinin atomlarına kadar nasıl parçalandığını izliyoruz. Bakın atomlarına kadar diyorum çünkü ben Defne olsam hayata isyan edip "yeter bee aaa" diyeceğim yer orasıydı. Defne'ye karşı içimde ne kadar kızgınlık, ne kadar kırgınlık vardıysa unuttum gitti. Defne'ye öyle bir üzüldüm ki acısı içime geçti de Defne beni teselli etmeye geliyordu, o ara yine bu kızcağıza bir mesele kitlemişler garibim onu da sırtlandığı için gelemeyip çelenk yollattı. Neyse canı sağolsun. Kız hayallerinden eve ekmek parası getirebilmek için vazgeçmiş, yazdığımda bile ben sindiremiyorum durumu.

Abisi o zamanlar işe yaramazın teki, sanırım bir 10 sene sürdü abisinin bu halleri. Yazıklar olsun Serdar, Kiralık Aşk oyunu Defne'ye attığın ikinci kazıkmış!

(Defne'nin tasarım konusundaki hırslarını da şimdi anlıyorum. Taktım ya kafayı ben bu meseleye. Yıllar sonra küçüklüğünden beri hayalini kurduğu tasarımcılığa eriştiğinde, karşısındaki adamı öyle bir yere koyun ki, başarmak demek onun onayından geçerseniz ancak olabilir. Ömer tasarımları beğenmediğinde bu konuda çok yaralı olduğu için, haddinden fazla kırılıyor. Bu işte çok yeni ama aslında çok geç kalmış. Başkaları yürüyorsa, o koşmak zorunda.Bir düşünsenize, aylarca asistanlığını yaptığı adam tasarımcıydı, bunun bir insana koymaması mümkün değil. Minnak yüreğinde neler saklamışsın be Defo, kendini ispat etmeye çalışma yöntemlerinde ters düşsek de bazen, seni anlayabiliyorum en azından şu an. Hayat ne zaman mutlu etmiş ki Defne'yi? Ömer'le mutlu sonu olabileceğine bu zamana kadar inanmayışları da en çok bu yüzden. Kız kimi sevse gitmiş, ne istese olmamış. Mucize derken cendereye düşmüş ve hala ayakta, helal olsun. Ömer'in mutluluğu Defne'ye bağlı ve Defne boşa koysa ayrı, doluya koysa apayrı dert.)

Defne'nin hayattan yediği bilmem kaçıncı darbe, sayamıyorum. Öğretmeni bile küçükken, "sanatçı olacak bu çocuk" demiş. Ayy kıyamammm ya. Öyle içli içli baktı ki anneannesine, ekranın içine girip, "üzülme sakınnn ileride tasarımcı olucaksın bak inan bana" demek istedim.  Senin aile bağlarına olan sevdanı yerim, alem delikanlı kız görsün, görsünler be! Bak hele anası, bu kuru kız bütün bu olanlara dayanıyor, sen dayanamadın he? Ayıp ayıp.

1 2 3 4 5 6
Dilara Pamuk
23/01/2016 13:57
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR