Bölümün en sert ve cesur sahneleri ise Lady Gaga’nın canlandırdığı otel sahibi Kontes Elizabeth ile Matt Bomer’ın canlandırdığı Donovan’ın, bir çiftle beraber oldukları, kanın da gövdeyi götürdüğü sahnelerdi. Öyle dişmiş, pelerinmiş yok kardeşim! Gri, janjanlı eldivenlerdeki sivri tırnaklarla boğaza atılan bir kesik yeterli oluyor. Kan içici Kontes ve Donovan, bölüme de damga vuran karakterlerdendi. Bu arada Lady Gaga, çok şükür sırıtmamış dizide. Rolde gayet olmuş görünüyor, dürüst olalım. Bomer ile de kimyaları tutmuş. İkisi, sapkınlıkların peşini bırakmayacak bu gidişle.
Otelin yeni bir sahibi olacağını öğrendiğimizde ise moda ikonu Will Drake ile tanıştık. Kendisi, kariyerinde yeni bir döneme başlamak için burayı satın almış, hem de AHS: Murder House’dan tanıdığımız emlakçı Marcy eşliğinde. Bir de tuhaf, etrafa küçümseyen bakışlarla bakan bir çocuğu var. Oğlanı tam bulmuşlar; her şeyi kurcalayan sinir bozucu bir velet örneği. Çocuğun yüzü de üniseks bir yapıda dikkat ettiyseniz. Pek sağlam pabuç değil gibi; çünkü Kontes, kendisini vampircanların oyun ve şeker odasına götürdüğünde pis pis baktı Holden’a. Holden kim mi? Dedektif John Lowe’un yıllardır kayıp oğlu! Baba-oğul burada buluşacak belli ki. Lowe’un otele çekilme nedeni olabilir Holden.Yalnız oyun odasındaki tetris ayrıntısı, benim gibi 90’lar çocuğu için ayrı bir etkileyiciydi, acayip hoşuma gitti. İçimden vampircanlara, “Çekilin veletler, bir iki el de ben oynayayım!” demek geçti resmen.