Başka bir otelde ise Dedektif John Lowe ve ortağı Dedektif Hahn ile tanıştık. Hannibal dizisindeki sahneleri aratmayan bir cinayet mahalli gördük ki, hakikaten yazarların hayal gücü sınır tanımıyor. Wes Bentley, dedektif rolünde gayet karizma olmuş. O zekiliği ve profesyonelliği yeterince yansıtıyor. Bu cinayetin başka bir cinayetle bağı olduğunu anlaması, üstüne bir de gizemli bir telefon alıp Cortez’in 64 No’lu odasından beklendiğini öğrenmesi işleri ilginçleştirdi. Bu arada en hoşuma giden sahnelerden biri de ,John’un iş yoğunluğuna rağmen kızına iş yerindeki ofisinden kitap okumasıydı. Tabii dedektif karakterlerinde gam, keder bitmez. Lowe ve çocuk doktoru eşi Alex’in, yıllar önce bir lunaparkta çocukları kaybolmuş ve bir daha kendisinden haber alınanamış. Oğlunun kaybolmasından kendini sorumlu tutan ve vicdan azabı çeken Lowe, bu yüzden mümkün olduğunca kızı Scarlett’le ilgilenmeye çalışıyor. Scarlett’i sevdim şahsen, akıllı bir kıza benziyor. Yazının ilerisinde tanışacağımız Will Drake’in oğlundan çok daha iyi en azından.