Nasıl? Dağıldınız mı? Biraz girift olabilir ama daha bitmedi. Benim anlatmaya üşendiğim bir takım başka konular da var, örneğin Yekta ve Aylin evde uyurken hırsız girdi. Hırsızlık hemen polis tarafından çözüldü, Yekta mallarına kavuştu, bu sırada hırsızın Aylin’in mücevherlerini sahte olduğu için almadığını öğrendi. Bunu öğrenince tabii çok sinirlendi ve mücevherleri okutan Aylin’den hesabını sormaya, burnundan fitil fitil getirmeye karar verdi.

Yekta’nın bir erkek kardeşi daha olduğunu, bu iki kardeşin alkolik bir babanın yanında yetiştiğini zor bir çocukluk geçirdiklerini falan da öğrendik. Yekta’nın kardeşinin görevi ise para karşılığı Aylin’i takip etmek.

Dizinin başlarında Aylin ve Yekta’nın oğlu mini psikopat Kaan, okulda kendisine saygısızlık ettiği için arkadaşı Defne’yi çöp poşetine atmak gibi faaliyetler içindeydi. Evde fazla kalabalık yapınca, baş psikopat babası annesini cezalandırmaya karar verdi ve kendini yatılı okulda buldu. Annesi, bir gün evin içinde çocuğunu ararken bulamayınca her zaman gittiği okulundan kaydının alındığını öğrendi. Epey sonra ise, kocasından çocuğun yatılı okula verildiğini öğrendi.

Bu bölümün sonunda Yekta çocuğunun ölmediğini öğrendi. Üstelik elinde kızının saçı da var DNA testi sonucunda kendi kızı olduğu hakikaten ortaya çıkacak. Yekta zaten Aylin’i mücevherleri satıp yerine sahtelerini koyduğu için kış ortasında denize küt diye atarak cezalandırdı. Şimdi bir de bu çocuk meselesi ortaya çıkınca bakalım ne yapacak.

Özetle, dizide cezalandırma yöntemleri sınır tanımıyor. Çöpe çocuk atmak, karısını denize itmek, çocukları  ıslak ıslak sokağa atmak, yatılı okula göndermek bunlardan sadece bazılarıydı. Bakalım gelecek bölümde ne gibi eziyetler göreceğiz. Wilma Elles arıza çıkarırsa, Yekta piyanonun kapağını tak diye elinin üstüne kapatır mı mesela? Bilmem izleyip göreceğiz.