Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Yeşil Deniz’e dökülen ırmaklar: Bir ayrılık bir yoksulluk, bir ölüm

"Babamla deniz kenarına gittik biz. Masmaviydi biliyon mu?"

Dedim ki, “Doğru diyosun, bu acımasız dünya çocuklara göre bi yer değil. Öyle. Öyle de, büyürsem bi gün, ben de dünyayı çocuklara dar eden acımasızlardan olurum diye ödüm kopuyo be Zümrüt! Kimse bunu seçmiyor çünkü aslında. Büyümenin yan etkisiymiş gibi kendi kendine, o büyüyenler farkında bile değilken gelip yerleşiyor içlerine sanki. Bu kadar hafif mi ki acımasızlık, bir ağırlık hissetmiyor insanlar içlerinde? Gel, biz büyümeyelim yine de. N’olur be! Bir bir büyüyüp gidiyorsunuz ya oynadığımız bahçeden, akşam ezanı okunmuş da anneleriniz çağırmış gibi, ondan mahzun böyle İsmail’in kalbinde gördüğün o çocuk. Oynayacak kimsesi kalmıyor diye. Onun çağrılabileceği tek ev başka kalplerdeki çocuklar diye... Bir bir sönüyor onların ışıkları diye. Gel, biz büyümeyelim yine de…

Bak, Sedef’in hayaliyle açıldı bölüm. Sedef’in hayaliyle kapandı aslında. İnsanlar çok uç anlamlar yüklüyorlar hayallere. Kimisi olumsuz bir sıfat, bir hakaret gibi kullanıyor hayalperesti. Kimisi de çok şey bekliyor hayalden, tertemiz, pürüzsüz olmalı, coşkulu olmalı, insanı uçurmalı da uçurmalı.... Oysa hayal dediğimiz şey özünde iç acıtıcıdır, Sedef’inkiler gibi. İlaçtır çünkü. Acıtır her ilaç gibi. Yine de bir o kaynatır hayatın insanın içinde kırdıklarını. Bak, nasıl da sarıldı Sedef hayallerine, nasıl gözleri parlayarak anlattı annesine. İnsan büyüyünce, gözlerine perdeler çekiyor be Zümrüt. Acıları görmemek için perdeler çekiyor. Acıları hayatın akışından söküyor zihninde, büyütüyor da büyütüyor. Korkuyor sonra onlardan, perdelerin ardına saklanıyor. Göremiyor oradan güzellikleri. Hayallerin bile güzelliğini göremiyor. Ruhunda şimşek gibi parlasa da ara sıra bir hayal, gözlerinden dışarı taşamıyor. Etkisini yitiriyor ilaç. Biz yine öcülerden korkalım gel, acılardan değil. Büyümeyelim. Büyüme sen de.”

Sustum sonra. “Bahri’nin kız biraderi”ne gülüşümü hatırladım. Cemil’in bir anda selaya başlamasına attığım kahkahanın sesi çıkmamış daha odadan, onu dinledim bir daha. Zümrüt’ün doktora yazdığı reçeteye gülümseyişim, bir pencere açılmış gibi havalandırmış ruhumu, ferahlamışım, onu hissettim. Ersin’in amcasına sarılışındaki sevgiyle ve hüzünlü mutlulukla ısındım, kombiden tasarruf ettim. Ölçtüm, biçtim, topladım, umut kaldı elimde. Nefretin uğramadığı, hayatın hayhuyu içinde ne kadar çatışırlarsa çatışsınlar insani müştereklerde birleşen insanların, hayatta olumsuz diye kodladığımız ne varsa onlardan sağdıkları umutlar. Sevindim.

1 2 3 4 5 6 7
ENA
23/02/2015 08:18
YORUMLAR




DİĞER HABERLER