Dizinin  ve cast'ın tanıtım süreci: Muhteşem Yüzyıl'ın final yaptığı bölümün hemen ardından giren tanıtım teaser'ı beklenti ve kamuoyu oluşturmak için yapılmış en doğru hamlelerdendi. Teaser'da Kösem'in gençliği için seçilen küçük oyuncuyu gören herkesin aklına hemen Beren Saat'i düşürmeleri de doğru hamleydi. Lakin dizi başlamadan bir kaç ay önce ortaya çıkan isimlerin konuşulduğu medya spekülasyonları tanıtımlardaki etkiyi eritti. Uzunca bir süre, bir sürü kadın oyuncunun adı medyada Kösem olarak dolandı. Halit Ergenç, Binbir Gece'nin ardından Kanuni Sultan Süleyman rolü için sırra kadem basmasının ardından rolüne hazır haliyle büyük sempati toplamışken başka isimlerin zikredilmesi Kösem'in ilk teaser'ında yakalanan o beklenti rüzgarını, bu tanıtım hamlesini yılan hikayesine çevirdi. Bu da maalesef ki dizinin yanlışlarından oldu.

Oyuncu kadrosu: Muhteşem Yüzyıl, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem ile  beraber tüm yan kadrosu ile (Okan Yalabık, Nebahat Çehre, Mehmet Günsür, Burak Özçivit, Nur Fettahoğlu, Selma Ergeç) iddialıyken Kösem sadece Beren Saat, Hülya Avşar, Ekin Koç ve Mete Horozoğlu ile tutunmaya çalışıyor. Ki bence Hürrem rolü için tanınmayan bir yüz olan Meryem Sahra Uzerli ile alınan risk nasıl başarılı olduysa 1. Ahmet rolü için Ekin Koç ve Anastasia Thsilimpou ile alınan risk de başarılı. Sorun, bu dörtlü haricinde (bir de Mehmet Kurtuluş) diğer yan rolleri canlandıran castın seyirciyi yakalayammasıı. Kaldı ki ilk bölümlerde Hülya Avşar ve Kösem'in ilk gençliğini canlandıran  Anastasia Thsilimpou çokça tartışıldı. Kadronun ünlü isimlerin katılımlarıyla daha da cazip olacağını  tabii ki düşunüyorum ama bakalım istediği reytingi getirebilecek mi? Lafın kısası dizinin  yan kadrosu  total seyircisini cezbedemeyecek kadar sönük.

Senaryo ve bölüm hikayeleri: İşte dizinin asıl ve en önemli başarısızlık sebebine geldik. İlk bölüm iki masum çocuğun yollarının kesişmesinin güzel anlatılan hikayesi ile başlayıp sonraki bölümlerde ise bir türlü kurulamayan bölüm hikayelerinin yavanlığı ile devam etti. Ahmet ve Mahpeyker'in acemi aşklarının yanı sıra harem ve saray entrikalarını seyretmeyi beklerken durmadan “Ben burdan kaçacağım,” diyen bir ana karakter ve fiyasko harem kavgaları seyrettik. Muhteşem Yüzyıl'ı muhteşem yapan Meral Okay'ın sağlam bir omurgaya oturttuğu karakter kurgusu maalesef  Kösem'de bir türlü can bulamadı. Anastasia her bölüm "kaçacağım burdan" dedikçe seyirci "Kaçacaksan kaç da biz de, Ahmet de mızmızlanmadan kurtulalım," diyerek ana karaktere kurularak seyretti. Thisilimpou'nun ekrandaki sempatik yüzü yazılamayan hikaye ile  harcanıp gitti. He senaryoda düzelme var mı derseniz, bence hala yok. Havada bırakılan bir sürü konu ve bir kaç kere görünüp kaybolan karakterler (misal Mahfiruz), hikayenin ve bölüm hikayelerinin hala sağlam bir zemine oturtulamaması izleyen seyirciyi de yoruyor. Muhteşem Yüzyıl'ın kadın izleyiciyi cezbeden harem entrikaları ve harem kadrosunun nefis enerjisi hala yakalanamadı. Erkek seyirciyi cezbedecek divan-ı hümayun çekişmelerini zaten ara ki bulasın (bulamadı). Velhasılı kelam sevgili okur; senaryo iyi değilse, değil Beren Saat, Sophia Loren Kösem Sultan olsa seyredilmez. Televizyon seyircisi artık bilinçli. Seyrettiği hikayede gerçekçilik ve tutarlılık istiyor. Ne yazsam seyredilir devirleri geçeli bayağı oluyor.

Son söz: Dizi reytinglerde hep böyle Total listesinin alt sıralarında mı kalır sorusuna tahmini cevabım: Senaryosunu toparladıkça ve seyircinin sempatisini kazanacak isimleri kadroya dahil ettikçe sıralamada yükseleceğini düşünüyorum. Televizyon reyting tarihimiz böyle geri dönüşleri olan esneklikte. Neden olmasın, bence olabilir. Benim gözüm dizinin üzerinde. Yaşanacak değişim ve gelişimleri sizlere  yazmaya devam edeceğim.

Gözlerinize sağlık...

Not: Bu yazı Radikal'de yayımlanmıştır.