Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Öykü Karayel: “Ben ne yapacağım on sene sonra!”

Berkun Oya’nın Güzel Şeyler Bizim Tarafta oyunuyla büyük çıkış yapmıştı. Orada başörtülü, kentin çevre semtlerinden birinden gelen genç kadını o kadar gerçekçi oynuyordu ki, herkesin aklında yer edindi. Tutukluğunu, şaşkınlığını, kızgınlığını beden dilinden ses tonuna mükemmel biçimde yaşatıyordu canlandırdığı karakterin. Tabii ki keşfedildi. Kısa süre sonra o dönemin iddialı dizilerinden birinde Kuzey Güney’de hem de ekranın en iddialı yıldızı Kıvanç Tatlıtuğ’un karşısında esas kız olarak çıktı ortaya. Öyle de ünlü oldu zaten. Kısa kariyerinde hep iddialı oyuncularla birlikte çalıştı. Bulantı’da ise rol arkadaşı Zeki Demirkubuz. Bütün sahneleri onunla birlikte. Oyuncu olarak Zeki Demirkubuz’u sorarak başlıyorum röportaja. O da ‘Valla açıkçası’ diye giriyor söze: “Valla açıkçası onun yönetmen benim oyuncu olduğumu çok fark ederek oynayacağımı düşünüyordum. Ama çekim sırasında öyle bir hissiyat olmadı. Oynarken onun yönetmen olduğunu unutuyorsun. ‘Kestik’ dediğinde, evet yönetmen olduğunu hissediyordum…”

Ne kadar şanslı bir oyuncu olduğunu hatırlatıyorum. İlk profesyonel tiyatro deneyimini Krek’te Berkun Oya ile yaşadı. Sonra reyting canavarı bir dizide, Kuzey Güney’de başrol. Arada benzer bir durum, Kara Para aşk. Sonra da ilk sinema filmi için Zeki Demirkubuz’la kamera önüne geçmek... “Büyük şans oldu” diyor. Senaryoyu ilk aldığında pek bir şey canlanmamış gözünde, “Daha sonra Zeki Demirkubuz’u tanıdıkça, onun dünyasına girdikçe anlamaya başladım. Başta benim için sadece Zeki Demirkubuz önemliydi.” Dediğim gibi, Öykü Karayel açık sözlü birisi. Oyuncular için bir Zeki Demirkubuz filminde oynamanın sembolik önemi var neredeyse. Avrupa Yakası’nda bunu parodisini bile yapmışlardı. Öykü Karayel’e göre bunun sebebi basit: “Senelerce Türk sinemasında bir fark yaratabilmiş az sayıdaki yönetmenden biri Zeki Demirkubuz.”  Peki bu bir dezavantaj değil mi, tiyatro, televizyon derken sinemaya en iddialı isimlerle birlikte başlamak. Evet, o da ‘çok dezavantajlı hissediyor’ kendisini: “Bende yükselmese bile, çevremdeki algılarda çıtalar yükseliyor. Zaman zaman düşünüyorum, ‘ne yapacağım on sene sonra’ diye.”

1 2 3 4
Cem Erciyes
13/10/2015 17:00
1 2 3 4 5 >
YORUMLAR




DİĞER HABERLER