Aşk & Başka Bi’ Dünya: Yılın en yaratıcı müdahalesi!
!f İstanbul’un iki yıl önce başlattığı ve dünyadan aktivist filmlerin yarıştığı Aşk & Başka Bi’ Dünya’da ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Çek Cumhuriyeti, Gürcistan, İran, İsviçre, Kanada, Mısır ve Türkiye’den toplam 8 film jüri önüne çıkacak. Aşk & Başka Bi’ Dünya Yarışması’nın bu yılki jürisinde; belgesel sinemanın ve sanat dünyasının usta isimleri bir araya geliyor. BBC için çektiği, psikanalizin hükümetler ve şirketler için güçlü bir ikna aracı olarak yükselişini işleyen, belgesel sinemayı ve reklam dünyasını derinden etkileyen, Mad Men'e bile ilham kaynağı olan başyapıtı The Century of the Self/Ben Asrı, korkunun siyasi kazanç için kullanımını konu alan The Power of Nightmares: The Rise of the Politics of Fear/Kâbusların Gücü: Korku Siyasetinin Yükselişi filmleriyle tanıdığımız Adam Curtis, Road to Tate Modern, What Actually Does an Artist Want gibi videolarıyla uluslararası alanda büyük ses getiren, 2005 yılında İsviçre’deki Kunstmuseum Thun tarafından Prix Meuly Ödülü’ne layık görülmüş güncel sanatçı, sanat eleştirmeni ve yazar Şener Özmen ve Oscar kazandığı The Gatekeepers, 2014’ün en iyi filmlerinden biri sayılan Joshua Oppenheimer’ın yönettiği The Act of Killing ve Sundance’te Jüri Ödülü alan Dror Shaul filmi Sweet Mud gibi belgesellerin yapımcısı ya da ortak yapımcısı olarak tanıdığımız Philippa Kowarsky’den oluşan jüri, “yılın en yaratıcı müdahalesini” seçecek.
Bağlar dünya galasını !f İstanbul’da yapıyor!
Kamerayla dünyayı değiştirmeyi başarmış yönetmenleri İstanbul’da ağırlayacak Aşk & Başka Bi’Dünya’da bir kez daha yılın en iyi aktivist filmlerinden özel bir seçki sinemaseverleri bekliyor. Chad Garcia’nın Sundance’in Dünya Bölümü’nde En İyi Belgesel seçilen, Uluslararası Belgeselciler Birliği tarafından da görüntü yönetimindeki başarısıyla ödüllendirilen filmi Russian Woodpecker/Rus Ağaçkakanı; İtalyan asıllı yönetmen Pietro Marcello’nun kurmacayı, büyülü gerçekçiliği, şiirselliği ve belgeseli harmanladığı, yılın en güzel ve en insani filmlerinden birine dönüşen, Locarno’dan iki ödüllü Lost And Beautiful/Kayıp ve Güzel; Farid Eslam’ın 2009 ile 2013 arasında Orta Doğu’nun çeşitli ülkelerinde yaptığı çekimlerden oluşan ve müzik yaparak baskıya karşı duran gençleri izlediği aktivist müzik filmi Yallah! Underground; Rokhsareh Ghaem Maghami’nin Afganistan’dan Tahran’a mülteci olarak girmiş, zorlu hayatına rap müziğiyle göğüs germeye çalışan genç bir kadının hayatını anlattığı Sonita; Divorce Iranian Style, Gaea Girls, Sisters in Law gibi ödüllü belgeselleriyle türün takipçilerinin radarından çıkmayan Kim Longinotto’nun yönetmenliğiyle Sundance’te ödüllendirildiği ve kendini şehrin risk altındaki genç kızları, sokak köşelerinde müşteri bekleyen seks işçileri ve tutuklu kadınlarla dayanışmaya adayan ‘rüya avcısı’ Brenda’yı takip eden Dreamcatcher/Düş Kapanı, The Liberace of Baghdad, Japan: A Story of Love and Hate filmleriyle tanıdığımız Sean McAllister’in Suriye’den mecburen başka ülkelere taşınan bir ailenin yaşadıklarını sıradışı bir samimiyetle anlattığı, Sheffield Jüri Ödülü kazanan belgeseli A Syrian Love Story/Suriyeli Aşk Hikâyesi; Gürcistan’da yetişkinlerin din, vatan, adalet, kanun gibi ağırlığı fazla ve sınırları belli kelimelerle dolu hayatlarına karşı kendi hayallerini koruyarak yaşama devam eden bir grup gencin şiirsel öyküsünü konu alan When The Earth Seems To Be Light/Yeryüzü Aydınlıkken yarışmanın dünya seçkisi olacak. Aşk & Başka Bi’ Dünya Yarışması’na Türkiye’den ise Onuncu Gezegen, Ziyaretçiler gibi belgeselleriyle pek çok ödül alan Melis Birder ile “Bu Ne Güzel Demokrasi!”, “Nahide’nin Türküsü” filmlerinin yönetmeni Berke Baş’ın birlikte yönettiği Bağlar katılıyor. Diyarbakır'ın yoksul ve orta halli ailelerinin çocuklarından oluşan Yıldız Erkek takımının bütün imkânsızlıklara rağmen azim ve umudu koruyan mücadelelerini konu alan film, dünya galasını !f İstanbul’da yapıyor.
Oyun: Oyuncaklı filmlerden hoşlananlar buraya!
Seyirciyi beyazperdede yarattığı alanlarda oynamaya davet eden “Oyun”, bu yıl da kaçık bilimkurguları, tuhaflığıyla büyüleyen kült adayı filmleri, gerçeküstücü fantezileri bir araya getirerek !f’çilerin en çok ilgi gösterdiği bölümlerden birine dönüşüyor. Başarılı yeni nesil anime yönetmenlerinden Mamoru Hosada’nın bol vurdulu kırdılı ama bir o kadar da dokunaklı usta çırak hikâyesini konu alan animesi The Boy and the Beast/Çocuk ve Canavar; Richard Ayoade’nin kült filmi Submarine'den hatırladığımız Craig Roberts’ın oyunculukta olduğu kadar yönetmenlikte de başarısını kanıtladığı ilk filmi Just Jim/Sadece Jim; Indiewire’ın “Varoluşçu, olağan dışı bir komedi başyapıtı” sözleriyle övdüğü, Kaliforniya çöllerinde gösteriler yapan yaşlanmış bir komedyenin karanlık, sinir bozucu ve tuhaf yolculuğunu konu alan Entertainment/Şov Dünyası; tellerle örülü işgal altındaki Batı Şeria’da normal araba parçalarından devşirerek ürettikleri yarış arabalarıyla hem işgale hem de kadınları yarış şoförü olarak görmeye alışık olmayan muhafazakâr topluma meydan okuyan, Orta Doğu’nun ilk kadın araba yarışçısı takımı Speed Sisters'ın hikâyesini konu alan Speed Sisters/Hızın Kızları; Benjamin Dickinson’ın keskin siyah beyaz sinematografisi, uzun planları ve zikzaklı anlatısıyla dikkat çeken, reklam dünyasının insan yaşamını yabancılaştırması üzerine özgün bir iş ortaya koyduğu yenilikçi bilimkurgusu Creative Control/Yaratıcı Kontrol; Nikias Chryssos’un tuhaflıkları aklın sınırlarını zorlayan bir ailenin hikâyesini anlattığı, geçen yıl fantastik film festivallerinin gözdesi olan, absürt ve bol gerilimli kara komedi The Bunker/Sığınak; kült yönetmen Anders Thomas Jensen’in Adam's Apples filminden 10 yıl sonra çektiği ve tuhaflıklarda sınır tanımayan komedi Men&Chicken/İnsanlar ve Tavuklar, Fantasporto’da En İyi Film ve En İyi Özel Efekt ödüllerini alan, Fantaspoa Fantastik Filmler Festivali’nde de başrol oyuncusu Mónika Balsai’ye kadın oyuncu dalında ödül getiren, eleştirmenlerin “Amelie’nin fantastik komedisi” olarak nitelendirdiği Liza, the Foxy Fairy/Tilki Perisi Liza; Federico Veiroj’un yönettiği ve senaryosunu başrol oyuncusu Alvaro Ogalla ile birlikte yazdıkları Buñuel sürrealizmine modern bir yorum getiren, San Sebastián’dan FIPRESCI Ödüllü absürt komedi The Apostate/Ayrık Otu ve Amerikan bağımsız sinemasının son yıllardaki en dikkat çekici yönetmenlerinden Alex Ross Perry’nin, babasının ölümü sonrası, sevgilisinden de ayrılmış Catherine adlı bir kadının depresyondan kurtulmak için sığındığı bir göl evinde kabuslarıyla karşılaşmasını konu alan, Mad Men'in Peggy’si Elizabeth Moss’un muhteşem bir performans sergilediği Queen of Earth/Yeryüzünün Kraliçesi'nden oluşan, “Oyun” bölümü fanatikleri için keşif bekleyen kült filmler barındırıyor.