Annemin genlerini taşıdığımı ispatlayan bu telefon konuşması sona erdikten sonra Yalan Rüzgarı ile geçen günleri düşünüyorum. 1973 yılında başlayan ve Türkçe ‘ye Yalan Rüzgarı olarak çevirmeyi tercih ettikleri The Young And The Restless dizisiyle, Türkiye’deki seyirciler 1990 yılında tanışmıştı. Dizi TRT 2’de yayınlanmaya başladığı sırada, Türkiye’nin ilk özel kanalı Star TV bile daha yeni kurulmuştu. Ne internet, ne de digiturk gibi alternatifler vardı. Yalan Rüzgarı’nın çok kişi tarafından izlenmesinin, karakterlerin içimize bu kadar işlemiş olmasının en büyük sebebi buydu şüphesiz. Tabii birbirinden güzel kadınlarla, birbirinden yakışıklı adamların aşk hayatları, şaşaalı hayatları da diziyi yeterince çekici kılıyordu. İmkanların şimdiki kadar geniş olmadığı o zamanlarda Yalan Rüzgarı, reklamlarla birlikte bir saat süren başka bir hayata kaçıştı. Dizinin en sert ve güçlü kişisi Victor Newman, kısa sürede Türk kadınlarını kendisine aşık etti. Maço adamları seven kadınlar, ilk kez Kadir İnanır’ı başka bir adama tercih etmeye başlamışlardı. Ama yine de Victor için en doğru kadının Nikki Newman olduğunu inkar etmeyecek kadar da dürüstlerdi. Evin içinde gece gündüz her an bir nikaha katılacak gibi şık olan dizideki kadınlara bakıp ev hallerinden utanır olmuşlardı. Dizinin seyircisi sadece kadınlar değildi elbette, eşlerine “Bıktım artık bu diziden,” diyen adamlar da kısa sürede kendilerini Yalan Rüzgarı’na kaptırdılar. Koca koca adamlardan “Ashley, Brad’in baldızı değil miydi?”, “Victor ile Nikki yeniden mi boşandı?” gibi sorular gelmeye başladı. Diziyi her gün büyük heyecanla izleyen bir komşumuz vardı; 1995 yılında vefat ettiğinde, kendi kendime “Yalan Rüzgarı’nın sonunu göremeden öldü,” demiştim. Tabii 41 yıldır devam eden Yalan Rüzgarı’nın sonunu artık kendimin bile görebileceğini sanmıyorum! Son derece ağır ilerleyen dizide iki aşığın kavuşması ya da bir cinayetin çözülmesi en az bir yılı alırdı. Diziyi iki hafta izlemeyen, bir şey kaçırmış sayılmazdı bu yüzden. Yalan Rüzgarı neredeyse her evde izleniyordu ve herkes dizi hakkında konuşuyordu. O zamanlar twitter olsaydı, eminim özellikle ev hanımlarının çoğu sadece Yalan Rüzgarı hakkında yorum yapabilmek için bilgisayar kursuna giderdi.

Türkiye’deki ünlüler de, diziden çok etkilenmişti. ATV’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Yalan Rüzgarı oyuncularıyla tanışıp sohbet eden ünlülerin fotoğrafları, gazetelerin manşetlerindeydi. Şarkıcı Pınar Aylin işi biraz daha ileri götürerek, dizide Danny Romalotti’yi canlandıran Michael Damian ile düet yapıp Kapadokya’da klip çekti, hatta elin Danny’sine şarkının bir kısmını Türkçe söyletmeyi bile başardı.