Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Her şeye rağmen
Sezon: 2 Bölüm: 49

"Dostluk; günümüzde az rastlanan bir kavram olmakla birlikte hala yaşayan bir kurumdur."

Şu cümle inandırdıysa beni kendine yarısı kendi can parçalarımın varlığından yarısı bu dizinin genelinden. Begüm’ün Ayşegül’ün bebeğini kaybettiğini öğrendiği zamanki gözlerindeki ‘hiç’lik var ya tüm düşmanlığına, tüm inadına rağmen, o bakış o cümlenin canlanmış halidir. Ayşegül diyorsa Neşet’in anlattıklarına üzüldüm diye tüm yaralarına rağmen, o da o cümledir işte. Despina açık açık anlattığında Baba’ya gerçekleri, Songül’ün gazabını göze alarak, omuzlarından tonlarca ağırlık kalktığını hissettiriyorsa yine o cümle. Diye devam ediyor bu liste, siz tüm o gıybet sahnelerini alabilirsiniz köşenize. Bu insanlar birbirlerinin sevgilileri, arkadaşları, babaları, kardeşleri, komşuları, bir ucundan akrabalalar ama bu insanlar her şeyin bir kaç adım önünde birbirlerine dostlar. Sanırım bugün en büyük sorunların, en büyük kavgaların başı bu gerçeği atlamaktan geçiyor. Her şeyi bir kenara koyabilsek, parayı, malı mülkü, birbirimize yüklediğimiz tüm ünvanları, iyi kötü, güzel çirkin ne varsa her şey bu yanda sen önce benim dostumsun diyebilsek... Keşke diyebilsek...

Bence bölümün tüm özeti buydu, dost olabilmek ve dost kalabilmek. Her şeye, tüm darbelere karşı yan yana durup karşı koyabilmek. Çeşitli sebeplerden kopmuş iplerin uçlarını birbirine bir daha hiç kopmayacakmışçasına bağlayabilmek.

Minnak notlar ve teşekkürler:

*Tolga Güleç, Neşet rolüyle katıldı diziye. Açıkçası adını duydum duyalı pek sevindim. Kendisinin Poyraz Karayel’in sıkı izleyicisi olduğunu ballı tatlılı tweetlerinden biliyordum, tüm bu olanlardan önce daha ortada Poyraz’ın abisi gibi bir oluşum yokken. Nasıl bir iyi niyetlendiyse çok sevdiği yapıma geldi, hoş geldi. Neşet’ten çekeceğimiz var gibi ben pek güvenemedim, sonuçta Topal’lardan Neşet ama Tolga Güleç’in yolu açık, ferah olsun inşallah.

*Zülfikar ve Sema, Sefer’in ölümüyle en çok yıkılanlardan şüphesiz. Herkes etkilendi ama Zülfikar ve Sema -haliyle- bir tık daha öndeler. Zülfikar yine ‘ah’lar bıraktı ellerime. Ne yazsam boş, ne yazsam gözünden akan yaşa denk değil. Sadece yanında usulca oturup yaşına ortak olabiliyorum. Biliyorum o anlar beni, hisseder bir dağıldığında bin parçaya bölündüğümü. Sema’nın her şeye rağmen çabaları, gidenin bir umut dönme ihtimaline sıkı sıkıya sarılması, kabullenme ve kabullenmeme arasındaki o duvarın üstünde bir ileri bir geri gidişi, sevgisinin ve yıkımının boyutunu çok net ifade etti. O her şeye hazırlıklı, bir adımını beş kere düşündükten sonra atan Sema’yı bir kenara koydu. Açıkçası oyun olmasaydı ve Neşet’i Adil’e gerçekten teslim etseydi de kızmazdım ben ona. Hissettiğinin gerekliliğini yerine getirmeye çalışıyor der, savunurdum ama oyun çıktı. Sema her şeye rağmen o Sema’yı sundu önümüze, ona da pek tabii eyvallah.

*Biri demişti bana, çok aradım taradım ama bulamadım kim. Demişti ki: “Begüm’le Sadrettin olacak bak görürsün ben ilk sezon aldım sinyalini.” Kendisi her kimse sanıyorum tutuyor tahmini. Olurları var, değerlendirilirse hiç hayır demem şahsen, teşekkürler.

*Yukarıdaki yıldızı görüyorum ve arttırıyorum, Sema ve Neşet diyorum. Hiç bir şey olmasa Neşet Sema’ya vurgun olacak diyorum, teşekkürler.

*Bir  tweet okudum, diyor ki: “Babaları Adil Topal ölse, anneleri Adile Topal gelir, yine karışır ortalık.” Bize n’aptığınızı görüyor musunuz, ne hale geldiğimizi, ne tür bir bilinçaltına sebebiyet verdiğinizi? Görüyorsanız ona da teşekkürler.

*Ali İl Bey’in saçları hep öyle serseri serbest stilinde kalabilir mi, çünkü Sado gözbebeğimiz pek bir sevimliydi o şekilde, -her şeye rağmen-  teşekkürler.

 

Söyleyeceklerim bunlar. Her şeye rağmen dost olup, dost kalabildiğimiz günleri görebilmek dileğiyle.

 

1 2
Buse Savaş
17/03/2016 17:05
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR