Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Hayaller özür dileme, hayatlar posta koyma
Sezon: 1 Bölüm: 46

Merhaba Sevgili Kiralık Aşk severler, 46. bölüm yorumlamamla karşınızdayım. İki fragmandan da nasıl bir keder moduna girmişsem, bölüm bana o kadar komik ve güzel geldi ki, bayıldım. Çevire çevire izledim. Elçin Sangu'nun ufak rahatsızlığında, canımız ekibimiz yine harika bir iş çıkarmış ve mükemmel bir toparlama yapmışlar. Herkesin emeğine sağlık. Şenol Sönmez ve ekibinin çekim açılarına da aşık oldum sanırım, hep bildiğimiz mekanlarda kullanılan farklı yerler de çok ince düşünülmüş edilmiş, söylemeden geçemeyeceğim.

Sen haziran mısın yoksa yalan dolan?

Evet flashforwardla başlıyorum, Koray bu Sinan'la Ömer sana n'etti? Biz sana n'ettik? Senin ağzından bir hayırlı haber çıkmaz mı? Eldeki verileri topluyoruz arkadaşlar.

*Damat, Ömer ya da Sinan.

*Gelin çok güzel.

*Derya ile aynı ayakkabı numarası giyiyor.

*Gelin ya da damat 'İplikçi'

*Gelin bir şeye üzülüp kendini odaya kilitlemişti.

Şimdi bence Koray yanlış anlamıştır, çünkü düğünden kaçan gelin mi olurmuş? Kaçak Gelinler çekmiyoruz burada. Damat kaçsa anlarım ama gelinin kaçması me manağ? Sanırsın ki Kiralık Aşk olan Ömer.. Eğer, gelin Defne'yse, Koray da meseleyi yanlış anlayıp gelin kaçtı demiyorsa, yani Defne düğünden kaçtıysa, insaf. İnsaf çünkü, Neriman bile daha vicdanlıydı, en başında anlaşma yaparken, "Düğünden bir gün sonra ortadan kaybolacaksın," demişti. Ne demek düğünden kaçmak? Yalnız eğer düğün Sude&Sinan düğünüyse, ciddi kalamam gülerim. Düşünsenize Deniz'le kaçıyor Sude, "Sinan beni sevmiyor" aydınlanması vol 2'yi yaşayıp, ahahahah. Koray'ın Neriman'a laf arasında "Sude, Sinan'la evleniyor" cümlesi beni bir düşündürdü. Sezon finaline koş, 2.sezonu en çok Sinan'ın yüz ifadesini görebilmek için beklerim, döne döne beklerim, gün sayarak beklerim. Başka dikkatimi çeken bir konu da şu, catering şirketinin trafiğe takılmasına daha coşkulu tepki vermişlerdi, gelinin kaçma tepkisi hafif kaldı. Ayrıca Neriman, Sude&Sinan düğünü için çok sade giyinmiş. Ve Ömer, Yasemin&Sinan aşkının da üzerine bence Sude&Sinan'ı sindiremez bir daha, yani umarım. Defne&Ömer düğünüdür o, gelin de kaçmıyordur, İNŞALLAH!

Passionis tayfası! Toplanın balkon konuşması yapıyorum. Siz ne ayaksınız? Buraya nereden geldiniz? Ne demek ev aldırtmak, ne demek sen bunu nasıl becermek, ne demek anlatsana Defne demek, ne demek? Siz kimsiniz de Defo'ciğimin ameliyatlı yerlerini sorguluyorsunuz? Hadi Derya boşboğaz, vasatlık ve avamlıkta gelinebilecek son noktada, sen de mi be Zübeyir? Allah'ım ne büyük acılar bunlar! Ben o Efecan'ı alırım, Kıvanç'a çarparım, ikisini de alırım Zeynep'e fırlatırım. Sonra üçünü alır havaya atarım, tutmam. Şirket temizliği yapıp, hepsinin işine son verir misiniz? Gelip her işi kendim yapmaya talibim. Cam da silerim, kahve de taşırım, bir günü 40 saate de tamamlarım. Yeter ki Defne kahrolmasın. Defne'nin yaşadıkları yeter bize, bir de sizlerin karın ağrısı laflarınız midemize öküz oturdu hissi veriyor. Allah da sizi, Ömer İplikçi'nin gazabıyla terbiye etmesin. Ya da etsin, en çok sizi etsin e mi? Yazıklar olsun. Defne ev aldırmışmış, boğaz manzarılı mıymışmış. Bak bak bak laflara bak, Ömer İplikçi senin araba almana yardım etmiş Zeynep, seni dil kurslarına göndermiş Derya. Defne'ye bunu bile yapamadılar. Kız, tasarım okulu parasına kadar geri ödedi. Kaldı ki, bugün o şirket Defne sayesinde bilmem kaçıncı kez batmadı da ayakta kaldı. Size mi düştü ev meselesine böyle tatava yapmak? Şimdi dağılabilirsiniz. Pissssler, kartlar. Ay tutamıyorum kendimi.

Defne mahçup, Ömer mahçup. Birlikteyken yine şahaneler ama über kederli bir sahne, paramparça oluyorum. Ömer'imin İplikçi'min, "Defne n'olur yüzüme bak," dediği sahnede bileklerimi falan kesmek istedim, dayanamiiicim. Defne "Öyle fena ezdi ki beni kızmaya bile hakkım yok," dediğinde, Ömer de bileklerini kesmek istedi, biliyorum. Defne, ayaklarının üzerinde kendi kendine durmak yerine, Ömer'e yaslanıp rahat ve güzel yaşamaya alışmak istemiyor, çünkü bir gün Ömer'in kendisini terkedeceğine inanmış durumda. Yani Ömer'in sırrı öğrendiği gün. Bu hissiyatın ne demek olduğunu en az Defne kadar iyi biliyorum, yaşadığın her anı zehir eden bir tadı vardır. Bir gün biteceğini bile bile bakarsın gözlerine, gideceğini bile bile sevmeye devam edersin. Alışmaktan deli gibi korksan da ölümüne alışırsın aslında. Ve bir gün gideceğini hatırladığın her an, yaşadığın anın mutluluğunu kaçırırsın. Saçmalarsın bazen, küçük bir çocuğun memnuniyetsizliğine bürünürsün, o ayrılık anı gelmeden, o geleceğini düşündüğün anın acısını yaşarsın hatta acısını karşındaki insandan çıkarırsın. Ben bu hisleri biliyorum ve Defo'ciğimi çok iyi anlıyorum ama Defne şunu kaçırıyor, Ömer onu zaten kendisinden bir şey sakladığını bile bile kabul etti, Ömer Defne'yi terketmeyecek..

1 2 3 4 5
Dilara Pamuk
16/05/2016 12:03
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR