Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Diken üstünde yürüyen kadınlar
Sezon: 3 Bölüm: 80

“Özlem gibi kadınlar ne yazık ki hala var…”

(Arada böyle biz Karagül izleyicilerine bölümü yorumlama fırsatını veren Piremses' ime nam-ı diğer Sümüklü Papatya'mıza yürekten bir temkyüyle (Papatya hep böyle der.) başlamak istiyorum^^...)

ÖZLEM

Kadın olmak.... En çok da sevdasına tutunmuş kadın olmak... Kadın sevdasını ateşten bir gömlek gibi üstüne giyer yine de yandım demez. Aslında Karagül'de işlenen her bir kadının hikayesi sırtımızı döndüğümüz, görmezden geldiğimiz  hikayeler. Özlem'in de bu bölüm yaşadıkları ne yazık ki bir yerlerde hala yaşanan hikayelerden birisiydi.Görmezden geldiğimiz bu gerçeği, yüzümüze tokat gibi çarpan senaristlerimizin kaleminine sağlık. Avlunun ortasında "Yıkıl artık Şamverdi Konağı!" diye bağıran Özlem’in bu bölüm resmen konak üstüne yıkıldı. Üstünde tek parça yırtık bir elbise, ayağında  eskimiş bir çift lastik ayakkabı, sırf para için ailesi tarafından Ağa'ya verilmiş (daha doğrusu satılmış), Ağa'nın da “Oğlumu doğuracak kadın bu,” diyerek avluya fırlattığı bir kadın Özlem. Sırf kız çocuğuna hamile kaldı diye kocası tarafından sürekli görmezden gelinen, susturulan bir kadın Özlem. Üstüne üstelik heyecanla beklediği kızını yine kocası yüzünden kaybetmiş bir kadın Özlem. Tüm bunlardan sonra tutacak bir el arayan Özlem'e uzanan el de Kasım'ın eli oldu. Belki yanlış, belki olmaması gereken bir eldi ama Özlem'i uçurumdan çekip alan elin aynı el olduğunu belirtmek isterim. Özlem de ona uzanan, belki de ilk defa sevgiyle ona uzanan bu eli bırakmak istemedi ve peşinden gitti. Kızını kaybeden Özlem artık sevdasının ardından dikenli, taşlı yollarda çıplak ayak yürüyen bir kadındı. Özlem o kadar yaralı o kadar incinmiş bir kadın ki o yüzden Özlem ve Kasım aşkının taraftarlarındanım, yalan yok. Kendal'ın Özlem'e yaşattıklarından sonra Kasım'ın Sibel'e yaptıklarını bilsem de Özlem sevilsin sevsin istiyorum. Onu seven Kasım da olsa kabulümdür. (Sevsinler şu kızçeyi yeter ayol!)

Bu bölüm Özlem'in bu zamana kadar içinde susturduklarının hepsi diline döküldü, dilinden gözyaşına karışıp damla damla aktı gitti. Kadriye Ana namluyu Özlem'e doğrulttuğunda Özlem'in "Ana beni kızımla kavuştur," demesiyle içimden 'yazık yhaaa şu kadına' demem bir oldu. Özlem'in de dediği gibi onun ana olmaya, eş olmaya, sevmeye sevilmeye hakkı yok değil mi Kadriye Hanım? Özlem avluda saçından sürüklenmeyi, dövülmeyi, uçurum kenarlarında bırakılmayı, namluların ucunda olmayı, suda boğulmayı hak ediyor değil mi Kadriye Hanım? Sen özlem'i Kendal'a karşı korusaydın, analık yapsaydın böyle mi olurdu? Öyle özlü laflar söyleyip usandım artık demekle olmuyor ne yazık ki Kadriye Hanım. Neyse Özlemciğim'e döneyim; avludan sonra Kadriye Özlem'i anasının evine götürdü. Annesi de Özlemciği yağmurda sokağa atılmış köpek yavrusu gibi kapı dışına attı. Ne Kadriye'den ne de kendi anasından analık gördü bu kızcağız. Özlem "Nereye gideyim ana?" diye kapı önünde bekleye dursun üstüne abisi gelsin. Sabri her şeyi öğrenir ve Özlem'in peşine düşer. Özlem nereye gittiğini bilmeden kaçar. En son nereye gideceğini düşünürken soluğu Fikriye'nin kapısında alır. Ama hiçbir sey umduğu gibi gitmez ve o kapıdan da geri döner. Sabahında ise Özlem'i ağlamaktan gözleri kıpkırmızı bir halde Halfeti'nin eşsiz bir manzarası önünde bir taşın üstünde otururken görüyoruz. (Halfeti'nin manzaralarını eşsiz bir havada kadraja dahil eden yönetmenlerimizi yürekten kutluyorum, harikasınız.) Özlem ne yapacağını bilmez bir halde öylece otururken ona uzanan el yine Kasım'ın eli olur. Özlem gibi kadınlar ne yazık ki hala var. Bir yerlerde bağırıyorlar ve kimselere seslerini duyuramıyorlar. En başta bu kadınların seslerine kulak verip kaleme döken senaristlerimizi, yazılanları görsellikle bir araya getirip çeken yönetmenlerimizi, tabii tüm arkada çalışan set emekçilerini ve bu bölümün benim için yıldızı Hilal Altınbilek'i ve diğer tüm Karagül oyuncularını yürekten alkışlıyorum ve cuma akşamları sizlere eşlik ediyorum. Hilal Altınbilek yüreğine oyunculuğuna sağlık o daracık kadrajda kelimenin tam anlamıyla devleştin. Tebrik ederim.

Gülsem Gençel

1 2 3 4 5 6 7 8 9
Sümüklü Papatya
19/04/2015 12:04
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR