YAZ
Canım, tatlım, beybisi bak söylemeyeyim, söylemeyeyim diyorum ama yok olmayacak ben söveceğim bu kıza. Tatlım senin bu annenle zorun ne bi’tanem? Daha bu kadın sana kaç kere anlatsın. Sen kaç kere anlamayacaksın acaba. Beybisi, Tunç’a "Annemler öpüştüler," deyince Tunç’u annenden uzaklaştırdın öyle mi canımsss? Ama sabah koşa koşa gittiğin baban sana güzelce cevabını verdi, iyi oldu valla sana. Hiç üzülmedim. Herkesi affet, benim güzelliğime, annene gelince hayatını berbat etmek için elinden geleni yapmaktan çekinme. Hem daha dur bakayım bu bölüm sana olan tek kızgınlığım annen yüzünden değil.
Bir de Ege ve Ferhat olayı var. Dur sen, dur. O konuya da geliyorum. Kızım sen niye söylediklerini düşünmeden dank diye söylüyorsun bakayım? Tamam çok önemli bir sır öğrendin. Bu sırrı Ege’ye nasıl söylerim diye debelendin durdun ama tatlım sen neden en ufak bir sinir yükseliminde en olmayacak kişiye bu sırrı söylersin? Bak sövmeyeyim, diyorum beni zorluyorsun. Şapşik, hiç böyle bir şey, hele ki Ferhat’ın baş düşmanıyla ilgili bir sır, böyle söylenir mi? Al işte söyledin n’oldu canımsss? Başın göğe ermiştir umarım.
Ferhat’a ne kadar bağırırsan bağır suçun büyüğü sende. Hiç öyle kendini zeytinyağı gibi üste çıkarmaya çalışma. Tunç’tan ayarı yedin iyi oldu, şimdi topla bakalım ortalığı toplayabilirsen. Yahu bu kızı ne taraftan tutarsam tutayım elimde kalıyor. Bir de şu Ekim durumu var. Tamam anladık, aileniz yoktu birbirinize çok güveniyordunuz tamam okeyy okeyy. Tatlım ama pardon da sen saf mısın biraz? Ekim daha senin çok başını ağrıtacak hep birlikte göreceğiz biz de. Ama bak aferin son dakika akıllı davranıp Ekim’den şüphe duydun da çantasını karıştırdın. Gözünü aç beybisi. Tabii biraz da konuşmadan önce söyleyeceklerini iyice düşün tamam mı canımss..hadi haftaya şu döktüklerini toplayıver bir zahmet.