Yalın’ın bu bölüm romantiklik konusunda aştığını hepimiz biliyoruz. Aşırı doz konusunda senaristlerimiz acaba bölüm başında bir uyarı mı koysa sonra biz hooop gitti kalp olmasak? Hadi benim rumuzum bu, ben bunu en başından kabullenmişim. Peki ya siz? Peki ya siz okuyucular/izleyiciler?  Bence bu uyarı işini bir düşünsünler. +7 logosunun yanına bir kalp iliştiriversinler gerekli bölümlerde.

Çünkü bu Yalın’ın “ben senden ayrı kalamıyorum kızım!” halleri beni benden alıyor. Tutturdu Defne ile birlikte uyuyacağım diye. İçeride iki numaralı abi Çınar varmış, kayınçoymuş umuru değil adamın. Durum böyle olunca yine bir oyunbazlık şeytanlık ile Yalın&Defne ikilisi ağaç evin yollarına düşüyor, Yeşim&Çınar ikilisi bahçedeki yerlerini alıyor. Sonrasında ise çok tatlı sahneler izliyoruz. Anne konusu araya girince Yalın hanesine biraz eksi puan yazdırsa da söyledikleri ve tavrı ile kurtarıyor. Yeşim&Çınar ise her zamanki tatlılıklarındalar. Yeşim’in sevgisi içinden taşan hallerini çok seviyorum demiş miydim? Nilay Duru ekranlara 2013’de çıkmış olsa da ben kendisini daha öne hiç izlememiştim ve Yeşim karakterini sevmemdeki sebeplerden biri de çok doğal oynanıyor olması. Yalın’a sarılıp “sen hiç üzülme ki, hep gül.” Derken sanki Yeşim gerçekten varmış, bir dizi karakteri değilmiş gibi hissettim. O hallerini çok seviyorum! Yeşim’e hep böyle sevgi pıtırcığı sahneler yazılsın, lütfen. Çok şey istemiyorum ki…