Enver Bey! İşte dizide istediğim entrikayı yaşatacak karakter. Bu arada, Mehmet Aslantuğ’u izlemeyi deliler gibi özlediğimi söylememiştim değil mi? O zaman gönül rahatlığıyla söyleyeyim; ekranda izlediğim her bir saniyesi öyle kıymetli ki benim için, iyi ki girmiş diziye!
Zaten ilk bölümden beri ismi geçiyordu, çılgınlarcasına merak ediyordum kendisini. Fark ettiyseniz aklıselim bir ifade kullanamıyorum. Öyle özledim.
En son Hanımın Çiftliği dizisinde izleyebilmiştim kendisini, sonra bir dönem koptum dizilerden. ‘ıcak Saatler’den hayal meyal hatırlıyorum, çünkü yayınlandığı senelerde epey küçüktü yaşım, tahmin ediyorum ki tekrarlarına denk geldim.
Ekranlarda böyle güzel, seyir keyfine doyum olmayan oyuncuları izleyerek büyümek çok güzel bir duygu. Bir İstanbul Masalı dizisi ile pekişti kendisine ve oyunculuğuna olan sevgim. Ah ne güzel diziydi o da. Jeneriği kafamın içinde çınladı bir süre. Her neyse konudan çok sapmışız, geri dönüyorum.
Enver Bey’in, Karasu’lara olan bu nefretinin, kızgınlığının Ali Nejat’ın yaptığı kaza nedeniyle olduğunu düşünmüştüm en başta. Dünya gaz ve toz bulutuydu tabii o zamanlar... Ama başka bir sonuca vardım final ile birlikte.
Enver Bey, Eylül’e “Barış’ın ölümü bir kaza değil, cinayet,” dediği anda kafamın içindeki slot makinesinde üç hane de aynı şeyi gösterdi bana; Tarık Karasu!
Ali Nejat’ın arabalara karşı olan ilgisine karşı bunca nefretlik duruşu, Murat’ın babasının ölümü, Enver Bey’in “Bana bir hayat borçlusunuz Tarık Bey,” deyişi beni bu sonuca itti. Zaten kendisi kara listede değişken bir yere sahip…
Eğer tahminim doğruysa cümbüş yakındır, meşaleler için belediyeden izin alalım. Yok değilse ortaya yepyeni sıfır kilometre bir düşman çıkması lazım. Tabii senaristin işine karışılmaz ama umarım Tarık Bey’dir. Hem kendini sevdiren, hem kendinden nefret ettiren bir karakter… Hakikaten akıl sağlığımla oynuyor bu dizi benim. Ağız tadıyla birinden nefret bile edemiyorum. Oradan bipolar bir tam. Evet.
Bir de şöyle bir düşüncem var Enver Bey günü gelince Ali Nejat ile bu araba projesini hayata geçirecek ve Tarık sevimsizi de sadece bakacak. İnanıyorum ben, kız pozitif düşünüyor bölmez misiniz?
Bir de yalnız mıyım bu konuda emin değilim, ben bu bölüm karakterlerin konuşmalarını duymakta zorlandım. Sürekli bir keman bir müzik, gerilim, bir şeyler. Daredevil çekmiyorsunuz, lütfen. Karakterlerinizde görme yetisini kaybetmiş biri de yok. Ben mi misifonya* oldum, yoksa cidden o sesler karakterlerin konuşmasını mı engelledi? Emin değilim.
*Misifonya: Duyma ile ilgili bir algı bozukluğu