Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Aşk elma şekeri gibidir yersen elinde sapı kalır
Sezon: 1 Bölüm: 34

Ömer İplikçi için; Sude mevzusunda “ders verdi” dedim, Deniz mevzusunda “haketti” dedim. Bir oyun daha oynayacaksa Ömer İplikçi, acı çeken Defne koymayın benim karşıma. Kiralık Aşk mevzusuna da ağzını açmayıversin bir zahmet. Benim yere göğe sığdıramayıp, karşısında Defne’den bile daha çok korktuğum, saygı duyduğum Ömer’imin ayarlarıyla oynamayın. Zira izlediğim fragmandaki Ömer’den zevk alamamın sorumlusu Ömer değil, tutarsız senaryodur, çünkü 35.Bölüme geldik, izninizle Ömer’i bırakın da tanımış olalım!

**Ayrıca yine olası tahminler üzerine gidecek olursak, (öyle kafa karışıklığıyla bırakıldık ki, normalde tahmin kısmını sevmem, önüme koyulanı değerlendirmek isterim) Bir kere daha Ömer’ini kıskanan bir Defne görmek istemiyorum. Çekemem diye değil, sakın yanlış ifade etmeyeyim kendimi. Bir kadının bununla sürekli sınanmasını kaldıramadığım için, görmek istemiyorum. Tabii ki de Ömer şahane bir adam, ama herkes de bi erimesin karşısında Allah aşkına. Her şahane adama, her kadın aşık mı oluyor? “Allah sahibine bağışlasın,” diyeni alnından öpmek isteyeceğim noktadayım. Defne de güzeller güzeli, rolün hakkını Elçin Sangu veriyor daha ne olsun? Neden kimse ona hayran olmuyor? Bir kadın, “Adam gitti valla” diye ömrü boyunca düşünemez, bıkar bir yerden sonra.

Ömer’in İz’in varlığına zaaf duyan Defne’yi çıldırtmaları çok tatlıydı ama doyduk. Herşeye rağmen yanyana, aynı evde, artık birbirlerinden zerre şüphe etmeyen bir çift olamadılarsa, sıkıntı büyük olacaktır. Ömer İplikçi’nin böyle bir şeye müsama göstermeyeceğine inanıyorum. Ne Yasemin’e, ne Feryal’e ne de İz’e karşı kırıcı olamayan bu adam, Gallo’ya da kadın ruhundan anladığı için, “salon beyfendisi” gibi davranmıştır diye umuyorum. Ayrıca Defne o eve Gallo Ömer’in bir kadınla aynı evi paylaşmadığını düşündüğü için gelmedi mi? Taksana Defne’ni koluna, süzül merdivenlerden Defne’nle. Kadından da, ruhundan da anladığını görsün Gallo. Ben Ömer’in eve gidip Defne’ye daha güzel bir bakış attığını görüp, bölümü sonlandırmaya da tavdım, bu kadar büyümezdi içimdeki meseleler. Hayat işte bakışlarına öldüğümüz adam, bakışlarıyla canımızı alma eşiğine geldi.

*Sude’ye çok üzüldüm. Sevdiği adamın, sevdiği başka birisinin olduğunu çok ağır bir şekilde öğrendi. Küpeleri Yasemin’in kulağında gördüğü andaki bakışlarında o sahneyi yaşadım, zaten böyle şeylere dayanamam. Yaksın vallahi plazayı, ateşlere versin, yıldım zaten. Peşinden bile gitmediler kızın.

Şimdi bu kız Cherie ile bağını kesmek zorunda diye düşünüyorum. Zaten fazlasıyla Ömer ve Sude izlemek istiyorum ben. Abi kardeş sahneleri falan. Passionis’e geçermiş gibi geliyor. Çok güvenmiyorum da herşey çıkabilir. Ömer-Sinan dostluğunu, oyunu ortaya çıkartıp bozar mı diye gelmiyor değil aklıma. Çok çekimserim bu konuda, fazlasıyla da merak ediyorum. Onu da ayağa kaldıracak şeyin, Eymen olduğunu düşünüyorum.

**Koray efsaneydi her zamanki gibi. Neriman ve Koray’ı artık aynı kadrajda çok sevemiyorum. Ama ikisini ayrı ayrı farklı kişilerle çok sevebiliyorum. Koray baştan sona bu bölüm yıkılıyordu, Derya tarafından mahçup edilen Koray Sargın en favorim olarak tarihte yerini aldı. Yok yok "kadını boğazlıyolaaaar Ömeerr Sinannn" ahahaha.

Yüzümdeki tebessümlerin tek sebebi oldun Korişim. Dip not: Neriman senin yasak elma muhabbetini duysaydı Korişim, daimi kankalığınız cumburlop okyanusa, bilesin^.^

**Yasemin-Sinan ikilisine bayılıyorum. Hani bazen onlara bu kadar güzel sahneler yazabilen senaristimiz, esas çiftimizi gömüyor gibi düşünsem de, çok güzel oyunculuklar izliyoruz.

Sinan ile Yasemin’in düğününü çok kısa zamanda görürüz gibi hissediyorum. Az zamanda çok yol katettiler çünkü benden de tam destek, favori sahnem de takside kenetlenen eller oldu. Sinan ve Yasemin'in üstü kapalı gibi gözüken açık yürümeleri en azından aşık iki insan konuşabiliyor hissimi doğruluyor, yüreğime su serpiliyor.

**Nihan, Serdar ile İso aşkına çöktü. Ben anlamıyorum arkadaş. Nihan bebek yapma onayını İso’dan aldı. Serdar’sa yapmama onayını. Bu ilişkiler nereye gidiyor. Neyse nereye gidiyorsa gitsin, ben çok eğleniyorum. Yastık savaşına bayıldım mesela^.^ Nihan anne olsun ya! Bu arada, İso'ya atar yaptığı sahneye de bayıldım. "Üstüme toprak atın" çok fazla ruh halimi özetleyen cümle oldu demeden geçmeyeceğim.

Gudu Halamızı uğurladık, yolu hep açık olsun Gülden Güney'in. Biraz da İso’dan da bahsetmek istiyorum uzun uzun ama, sahnesi yok malum. Özlemekle kalıyorum. Umarım Fikret&İsmail aşkı falan doğar, çünkü Gallo’yu başka bir yere oturtamadım kafamda. Ömer’in İso’yu aramasını da buna bağladım hatta. Sanırım Ömer’in karşısında bir dili tutulmayan İsmail var. Olası kankalık durumlarında, başı çekerim alkışlarla, bunu da not edeyim.

**Sevgili Kiralık Aşk severler; sürç-i lisan ettiysem affola:) Ayrıca uzak çekimler en nihayetinde oturmuştu sanırım değinmeden geçemeyeceğim. Home Party ve Barmen Ömer İplikçi ve yanında musmutlu Defne'si de beni çok mutlu etti. Bunlar da elde kalanlar olsun. Yalnız Alp altı ay yatacaktı, Defne ve Ömer'in banktaki gecesinden sonra kaç ay geçti merak ediyorum.

Ben 34. bölümü “Herkes hata yapar bi saçmalar, koskoca Ömer İplikçi bile,” diye noktalıyorum yüreğimde. Zira, Ömer İplikçi’yi kınamak, izlerken yadırgamak, beni alaşağı edecektir. Fenalık geldi, içim karardı, anksiyete oldum, ilaçlarla ayakta duruyorum Ömer'im İplikçi'm ama sana güveniyorum^.^

Haftaya gülümseyebilmek dileğiyle, sevgiyle kalın^.^

 

1 2 3
Dilara Pamuk
21/02/2016 12:43
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR