Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Aşk elma şekeri gibidir yersen elinde sapı kalır
Sezon: 1 Bölüm: 34

Bu sahnenin bendeki metaforu da şu oldu; Ömer’in koyu renk pantolonu ve  ayakkabıları ile Defne’nin beyaz pantolonu ve kızıl kahve ayakkabıları, kendilerini temsil ediyordu. İşin sırrı; biraz siyah, biraz beyaz, biraz kızıl.. Yani Ömer Defne’ye “seni tuttum, bırakmam” diyordu. Defne, koskoca Ömer İplikçi’nin kafasını yegane karıştırabilecek tek kişidir. O yüzden o, liseden hallice tavırlar, aşkın onlardaki tanımlaması olan öksürük krizleri, tam da bu yüzden.

**Defne’nin o gün canı ne isterse onu yapacağını anlayan Ömer Paşa, Defne'nin gönderdiği elmayı görünce bir kalıyor. Defne soru işaretine ünlemle yanıt verince pek bir mutlu oluyor.İkisi de birbirlerini açıkça istiyorlar, üstelik Defne bunu göstermekten de çekinmiyor. Koray'ın tabiriyle, günaha davet ve davete icabet mevzu bahis. Defne masayı hazırlamış, mumları yakmış. Ömer’e hala kızgınım da o sahneye bayıldım. Nasıl da yaklaştı yavru köpek gibi “Sadri Ustam geliyor,” dedi. İkisi de derin bir ahh çektiler bence. Ayıcıklı pijamaların yerini alan mini tulum, açık bir meydan okumaydı.Yalnız Defne’nin seksi kadından, çorbaya keke geçişi çok tatlıydı.

Sadri Usta, Ömer’e geçmişten kalan eşyalarını getiriyor, içinden “Anka Kuşu Arması” çıkıyor. Defne, neden sakladığını soruyor Ömer’e. Simurg’dan da nefret ettirdin Ömer İplikçi! İki kişi olmaktan bahsettiğin kadına anlatma hiçbir şey, aferin. Helal, devam böyle. Sakla avucunda, sana susmalar yakışır aynen paşam. Önümüzdeki 15 sene içinde Defne’den sana birşey anlatmasını istersen, sorarım ben sana. Yaralayıcı olmaya başladı davranışların! Az kaldı geçecek Defne karşına, “Beni sevip sevmediğine karar ver,” diyecek. Aslında o kadar iyi biliyorum ki Ömer’in yüreğinde taşıdığı aşkı, fakat Ömer Defne’yle ne olduklarını haliyle bilmiyor. Yalnız Ömer İplikçi, artık gereğinden fazla susuyor, bunu kaldıramıyorum. Geçmişe dönüp baktığımızda, bu ilişki için en büyük fedakarlıkları aslında kendinden taviz vererek Ömer yaptı diyebiliriz, nitekim Defne’nin yüklerinden habersiz o. Lakin, yedinci bölümde,  ilan-ı aşk etmek için, Defne’nin yanına gidip, Defne’den ilan-ı aşk bekleyen Ömer, “Defne’nin derdini bulmak” için, Defne’yle sohbet etmeyi akıl edecek kadar zeki bir adam değil mi? Kafasında kurmasın zaten, hep yanlış kurdu bugüne kadar. Vuslat yasak elmayı yediklerinde olmayacak benim gözümde.

Ömer ne zaman “herşeyi açık açık konuşalım” dese, öpüşmek üzere bir çift gördük biz. Birbirlerini ne kadar az tanıdıkları, fazlaca aşikar benim gözümde. Ve birbirlerini sevmeleri bana  yetmiyor, az geliyor. Zaman zaman Ömer’de, zaman Defne’de hata bulsam da, ilişkilerini ayakta tutan hep Ömer oldu. Ömer, Defne’yi kız çocuk yetiştirir gibi büyütüyor mesela. Eh bu yolda herşey mübah olsun diyelim ki değil, “canım istedi”ler aşık oyunu diyelim, saygı duyalım. Bende Ömer Bey’in kredisi büyük, aşkın gelişme evresini sabırla bekliyorum. Ömer, kendisini terkeden, kal dedikçe giden, tutarsız bulduğu Defne’ye evlenme teklifi ettiğinde bile “daha neler” desem de, vardır bir bildiği dedim, öyle güveniyorum. İnşaallah vardır Ömer İplikçi, herşeyin bir zamanı vardır umarım, sohbet ettiğiniz zamanları, açtığınız kapalı kutuları görürüz umarım, sizin kronolojik sıranızı da merakla bekliyorum.

**Sevgili Ömer’imi İplikçi’mi bu bölüm harcadılar matmazel, takılı plak gibi kaldım. Hem de çatır çatır harcadılar. Acaba Barış Arduç da “bu senaryodaki adam kim yahu?” diye düşündü mü? Çok merak ediyorum. Ay dayanamıyorum. Eğer benim önüme mükemmel ötesi, hayal ürünü, gerçek olamayacak kadar şahane bir adam profili koyarsanız, hikaye ilerledikçe onu her erkeğe bağlayamazsınız, bağlatmam. Yanındaki kızdan kurtulmak için Defne’nin dudaklarına yapışan adamı, Defne’den etkilenmesine bağladım. Etik diye ölen adam, Defne’ye Sinan ile olamasın diye “Şirket içinde duygusal ilişkilere karşıyım,” dedi, çok kıskanmasına verdim. Feryal’e kurun alasını yaptı, Defne’yi kıskandırmak içindi dedim. İz’e Aşk ve Gurur’u verdi, kal geldi adama dedim. İz’le öpüştü, Defne sandı, çok sarhoştu dedim. Şimdi de diyorum ki, Fikret Gallo’ya o bakışları etkilendiği için değil, egosundan, hırsından, top ayağıma geldi ya düşüncesinden attı. Hınzırca, şımarık bakışlardı bunlar. Bizler ki Ömer’in bakışlarını ezbere biliyoruz. Defne’ye baktığı gibi yanlışlıkla bakmıştır o, doğruluk payı olsaydı duramazdık, durmayız. Pek ala biliyoruz ki Ömer İplikçi, adamın dibidir. Meriç Acemi de pek iyi biliyordur ki, Ömer’in aklını bir kadın karıştıramaz, çünkü onun Defne’ye duyduğu aşk çok büyük.

Hiç konuşmadılar, birbirlerini yeterince tanımadılar ama nereden anladık biz bu aşkı? Bakışlarından. Şimdi orada duralım ve kabul edelim ki, Defne’siz Ömer dedikoduları mı?, nööö almıyoruz. Zaten, Yasemin ve Sinan’ın ayran gönüllülüğüne zar zor adapte oldum. İso’ma da muhtemel bir aşk daha gelecek. Yahu hikayede birinci yılımızı tamamlamadık daha, bu ne absürtlük? Hayat gerçekten böyle değil bence. İnsan önüne gelene aşık mı olur? Bence hayır. Kaldı ki, Ömer İplikçi, İz’den sonra kimseleri hayatına almamış. Aradığı gerçekliği, saflığı Defne ile bulmuş. Defne şanslı ki, ilki en doğru adam olmuş. Aşk insanın başına o kadar da kolay gelmeyen bir şey ve Ömer de kafası karışmayacak kadar serseri serbest geçmişlerden gelmiş ama artık karakteri oturmuş bir adam, yapmayın allah aşkına. Defne’ye ihanet edecek Ömer İplikçi’nin yüzüne bakılır tarafı olmayacaktır. Gossip Girl değil ki  bu arkadaşlar, doğal karşılayayım.

**Ömer’in ruhunun derinliklerinde bir yolculuğa bakışlarıyla çıktık biz hep. Günlük kelime haznesi elli kelime ile sınırlı bir adamı bakışlarından tanırsınız. Tanıyabilirsiniz de, inanıyorum buna. Ömer, bir karar alır. Ve biz bu kararı uygulama anına geçtiğinde tahminlerle ilerler ve sonucunda hayran hayran izleriz onu. Egosu fazlaca yüksek Ömer’in. Pek nihayetinde de erkek. Prensiplerinden ödün vermeyen adamın hayatına, kırk kilo bir kızıl afet girdi, şirazesi kaydı. Başkası yapsa asla affedemeyeceği herşeye Defne için, bazen Defne’ye rağmen göz yumdu Ömer İplikçi.

 

Anlatamadığı herşeyi çizimlerine döktü, gerçek bir sanatçı gibi. Kadın ruhundan anlamadığı Gallo tarafından iddaa edilen bu adam, her kadına “keşke beni sevse” dedirtecek kadar, şahane bir sevgili.. Gallo’nun bu sözünü sineye çekemediği zaten belliydi, yediremedi. Acısını çıkartacaktı elbet ama Ömer “intikam aptallar içindir” diye düşünür, bunu da biliyoruz. Defne’nin “Ben kazanıcam” mesajıyla, eline rağmen çizen adam o. En iyi olmaya, kendisine hayran olunmasına fazlasıyla alışmış. Hakkıdır da, ama korkuyorum işte, gaflete düşüverecek hırsından diye korkuyorum.

**Sevgili Ömer’im İplikçi’m, Gallo’yu balodan kaçırdı. Bu arada ilginçtir ki Gallo, Ömer’in adeta bir ruh ikizi çıkmasın mı? Yok bisiklet sevmeler, yapmacık gülüşlerden kaçmalar, dedikodulardan hazzetmemeler falan filan. Hatırlatıyorum, Defne,  mahalle baskısına, anneannesine rağmen, Gallo Ömer’i gömdüğü için, Ömer Bey’lerin evinde kalıyor. Kız hakkımda ne düşünürler demedi, Ömer diye yana yana geziyor. İllede Ömer, en çok Ömer. Ve evet Ömer Gallo’yu Defne’ye evlenelim dediği yerde olan balodan kaçırıyor.

Şuraya da oraya kadar gidip de bir o güne flashback yapmayan Ömer İplikçi çizelim. Gallo ve Ömer arasında hınzır gülüşmeler olurken, Defne sanırım Ömer’in evini falan temizliyor, tükendim matmazel, beni de harcadılar. En zoruma giden de şu oldu. Defne hep sakar, saf, Ömer’in zevklerinden anlamayan birisi gibi yansıtıldı. Kendine güvenmeyen, olur olmaz çıkışan, çok konuşan, hatta Ömer’i son haftalarda sanki biraz yıldıran.. Gallo ise ilk anda, geldi çöktü “Ömer İplikçi’nin kadın versiyonu” şeklinde, televizyonumun ortasına. Ne televizyonu, yüreğime çöktü resmen. Defne yerilirken, Gallo’yu “kadına bak”olarak  ilan etmeyi düşünmek niye, ne sebeple? Ömer’in ona ağzı açık ayran budalası gibi baktığını, sonuna kadar reddedicem. Diyelim oyun oynadı, Ömer’in entrikal kafası nereye gidiyor? Yahu Ömer de çizgisinden kayarsa, ben izlerken “o bunu yapar” “bu bunu yapmaz” diyemeyeceksem, karakterleri tanıyamayacaksam, nasıl olacak bu işler?

1 2 3
Dilara Pamuk
21/02/2016 12:43
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR