Hoş geldin kahramanım. Sakın ben gittim Luna eskisinden de iyi hale gelmiş diye düşünme. Tamam Maral her şeyi çok iyi idare etmiş olabilir ama bu senin de Luna'da olmaman anlamına gelmez unutma. Oytun'un haberini duyunca ilk uçağa atlayıp gelerek senin hakkında yanılmadığımı ispatladığın için de ayrıca teşekkürler. Ben zaten şüphe duymuyordum da; senden umudunu kesmiş şaşkınların buna ihtiyacı vardı. Şimdi sıra oturup sakinleşmekte. Bir yandan Deniz'in dolduruşları, diğer yandan Sarp'ın Luna'yı içine soktuğu durum derken fena halde rotanı şaşırdın. Maral ile ayrı cephelere düşecek kadar kaybettin kendini. Bu durum biraz üzse de beni hak verdim aslında sana. Sarp'ın en büyük rakibiniz İnci Peker ile işbirliği yaptığını öğrendin. Bunun üstüne bir de Deniz, "Baban sen gittikten sonra Maral'ı kendi kızı gibi görmeye başladı hatta onu aileden biri olarak kabul etti," laflarıyla dolduruşa getirince de seni; Maral'ın, Luna'yı ele geçirmek istediğinden şüphelenmen gayet normal geldi bana. Hak veremediğim noktaysa, Aslı'nın Benan konusunda yanıldığını Maral'a anlattığı sırada konuşmalarına tanık olup verdiğin tepkiydi. Hadi içinde bulunduğun kafa karışıklığından dolayı tek bir cümle Maral'ın Aslı için seni Benan'a karşı kışkırttığı konusunda ikna olmaya yetti diyelim de peki ya hiçbir suçu olmayan Aslı'ya "Benan sana bakacak kadar alçaldıysa..." demen ne olacak? Tamamıyla kabul edilmiş bir eziklikle söylenen iğrenç bir söz. Sen kimsin ki Aslı'dan ya da diğer garsonlardan yüksektesin? Varsayalım ki Maral gerçekten Aslı'nın Benan'ı elde etmesi için seni dolduruşa getirdi. Sonuçta sen kendin keşfetmemiş miydin Benan'ın yalancı biri olduğunu. Anlamsızca Benan'ı koruma içgüdünden bir an önce kurtulman lazım. Tüm bunlar bir süredir Luna'dan uzakta kalmandan ve gelir gelmez öğrendiklerinin seni fena halde sarsmasından olsa gerek. Sarp'tan gerçeği öğrendikten sonra her şey yerli yerine oturacaktır eminim. Umarım bir daha beni bırakıp gitmezsin.