Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
RÖPORTAJ
Vildan Atasever: “Allah kimseye meslek bıkkınlığı vermesin”

Yeni kuşak nasıl peki? Gençlerle berabersiniz bu dizide.

Çok disiplinliler, hevesliler, eğitimliler ve işlerini severek yapıyorlar. Ve hazırlar; bu da mükemmel bir şey..

Mesela Batuhan Ekşi menejeriyle konuşmasından bahsetmişti, önümüzdeki üç yılını net olarak görebiliyor.

Ben hiç o kadar programlı yaşamadım mesela.

Ama bekledim diyorsunuz. Tansel Öngel de “Bir sonraki projemi çağırdım, bunu da çağırmıştım,” diyor..

Ben çağırmıyorum ama bir şeyler görüp yaşıyorum, konuşuyorum, tartışıyorum, düşündüğüm şeyler o projede denk geliyor bana.

Denk gelen projeleri seçiyorsunuzdur. Reddettiğiniz işler de vardır, değil mi?  

Evet oluyor. Hayatta karşılığını bulamadığım, içine giremediğim işin içinde yer alamıyorum.

Yaz dizisi olarak başladı Yaz’ın Öyküsü ama kışın da izler miyiz?

Biz devam ediyoruz, gittiği yere kadar gidecek. Her bölüm çok büyük heyecanlar yaşayacağımı biliyorum. Bu ekiple çalışmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bittiği zaman da çok güzel anılarımız olacak. Çok güzel bir iş yapmış olmanın rahatlığı içindeyim. Maalesef farklı olan bu ülkede pek uzun yol alamıyor. Mesela Beş Kardeş, ne güzel bir işti. Ekranlarımızda göz zevkimizi, değerlerimizi, iş kalitemizi yükseltecek işler oldu ama devam edemediler maalesef.

Maalesef. Sosyal medyayla aranız nasıl?

İyi bir sosyal medya kullanıcısıyım, eğleniyorum açıkçası sosyal medyada. Artık her şeyi kafama takacak yaşı da geçtim zaten. Biz içeriğini anlamadan yargılamayı çok seviyoruz. Ben mesela bir gazeteye röportaj verdim, başlığa takılıp yargıladılar. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Okumuş etmiş insanların bunu yapması bile sıkıntı. Fakat diyorum ki görmek isteyen görür zaten; buna takılarak hayatımı devam ettiremem. Bir tane hayatım var, sevdiğim şeylerle geçirmek isterim. Biri bana mesleğimle ilgili bir eleştiride bulunduğunda alırım zaten ben onu. Düzeltmeye çalışırım. Bireysel hareket etmeliyiz, deli gibi kendimizi ifade etmeye çalışmak yerine, eyleme dökmeliyiz düşündüklerimizi.

Sette hayat nasıl geçiyor?

Ben kendimi o kadar mutlu hissediyorum ki. Dizi  yapmak çok zor ama bu da şans meselesi işte. Dün gece bir sahne çektik, eve gittiğimde düşündüm de teknik anlamda tecrübesi olmayan, sahneyi kuramayacak bir yönetmenle ya da teknik anlamda sorunlu bir ekiple çalışıyor olsaydık biz o sahneyi sabahlara kadar çekerdik. Ama insan neyi nasıl çekeceğini biliyorsa, önceden kafasında kurabiliyorsa, boşuna enerji sarfetmeden, kimseye de sarfettirmeden işini yapıyor.

Kaza sahnesi miydi dünkü sahne?

Hayır. Arabanın içinde bir sahne ve üç dört sayfalık bir sahne. Yollarda geçiyor; trafik filan. Teknik olarak çok zordu ama hiç enerjimiz dağılmadan çektik.

Sekizinci bölümde izleyeceğiz yani. Yalnız sette hissediliyor gerçekten bir sükunet, huzur. Ben de bir dolu set görmedim gerçi ama yanına yanaşılmayan biri filan yok. Herkes beraber.

Hepimizin amacı aynı. Ortağız, hepimiz hepimiz için çalışıyoruz. Tabii şans önemli bir faktör.

1 2 3
YORUMLAR



DİĞER RÖPORTAJLAR