Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
RÖPORTAJ
Tansel Öngel: “Bizde sektör yok, piyasa var. Sektörün kuralları vardır”

Benim İçin Üzülme’de Tansel Öngel.

Mert’e benziyor olabilir misiniz? Sinyor Gritti’yi bilemeyeceğim de.

Olabilir, benzer yönümüz çok var Mert’le. Enerjimiz uydu. Şimdiye kadar oynadığım roller arasında çok özel roller var. Aydın Bulut’un çektiği Bu Kalp Seni Unutur mu?’da Yalçın diye bir karakter oynamıştım. 12 Eylül’de beyaz yakalı bir adamdı, çok severek oynamıştım çünkü benden çok farklıydı. Mahsun’un (Kırmızıgül) işinde (Benim İçin Üzülme) Karadenizli bir balıkçı oynadım, o da çok farklıydı benden. Ben genelde ne istiyorsam bir sonraki setimde oluyor. Mesela Benim İçin Üzülme’yi çekerken bu rolü ısmarlamıştım. Arada bir savaş filmi çeksem demiştim, Osmanlı’da bir pilot oynadım Son Mektup’ta çok mutlu oldum. Onu çekerken dedim ki artık şehirli, zeki, bir rol olsa.. müzisyen olsa keşke, doktor olsa keşke.. İkisi olur mu filan derken..

Hadi canım, bu kadar ayrıntılı mı sahiden?

Yemin ediyorum. Bak bundan sonraki rolümü de çağırdım mesela. Bundan sonra bir mahalle abisi oynamak istiyorum. Böyle komik, Mükremin Abi kıvamında filan. Bunun da olacağını biliyorum mesela. Nereden biliyorsun diyeceksin, bilmiyorum ama biliyorum. Çünkü temiz niyetle, iyi niyetle istiyorum ben; bir iktidar hırsıyla filan değil. Bizim mesleğimiz doktorlarınki gibi değil, biz kalp nakli yapamayız, bedeni iyileştiremeyiz, o kadar önemli bir işimiz yok ama insanlara güzellik ve pozitif enerji yayabilen bir mesleğimiz var, bunun da sonuna kadar ne gerekiyorsa yapmak lazım.

Tam buradan sektöre dalalım o zaman? Nasıl görüyorsunuz sektörü?

Sektör diye bir şey yok bizde. Piyasa var. Sektörün kuralları vardır. Piyasayı kuralsız görüyorum, o kuralsızlık çok zorlamaya başladı herkesi.

Peki bu romantik komedi akımı?

Geçer. İki ay sonra bir şey bulunur geçer. Türkiye’de çok güzel diziler yapıldı. Süper Baba gibi bir dizi var, Bir İstanbul Masalı gibi dizi var, Çemberimde Gül Oya gibi bir dizi yapıldı. Kreatif ekip birbirine örnek verirken “o tuttu, bu tuttu” gibi bir uslup kullanıyor. Kötü örnekler veriliyor hep, niye iyi örnekleri almıyoruz ki?

Tutar mı tutar diye de bir dizi yapıldı ve tutmadı biliyorsunuz.

Ben piyasanın bir çıkmaz içine girdiğini görüyorum.

Herkes şikayetçi, niye düzelmiyor peki?

Bizde yeni şeylerin yeşermesi biraz meşakkatle oluyor, yeni bir şey yapan önce taşlanıyor biliyorsunuz. Prison Break gibi, Game of Thrones gibi ER gibi diziler var. Türkiye’de tutmaz bunlar açıklaması doğru değil bence. Öyle bir tutar ki, sekiz yıl on yıl devam eder. Biz çok küçük ve dar bir çerçeveden, sadece ticari olarak bakıyoruz.

Bir de müthiş bir hız var galiba. Başka neler var beğendiğiniz?

Beğendiğim işlerden söyleyeyim size. Behzat Ç. mesela. Ne kadar güzeldi, farklıydı. Ondan sonra polisiye furyası başladı; 10 tane birden polisiye yapıldı hepsi battı. Çünkü özgün değildi hiçbiri. Emrah Serbes gibi Türkiye’nin en iyi kalemlerinden birinin eseri, eser.

1 2 3
YORUMLAR



DİĞER RÖPORTAJLAR