Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
KÖŞE YAZISI
Eski gelin yeni “tarz” kadın Sinem Umaş

Kimi insanlar küçük yaşlarından beri ünlü olmayı hayal eder. İlginin merkezi olmak için ellerinden geleni yaparlar. Ancak artık, geleneksel yollardan ünlü olmak çok zor.  Üstelik ünlü olmak için çok zaman ve para harcamak gerekebiliyor. Ailenizden yüklü bir miras kalmamışsa, üstün yetenekli ve kararlı değilseniz, (ayrıca şansın da yanınızda olması lazım) yıllarca hiçbir sonuç elde etmeden debelenebilirsiniz. Birileri sizi fark edene kadar yıllar geçebilir ya da hayatınız boyunca keşfedilmeyebilirsiniz. Milyonlarca yetenekli genç insan tanınmak için ellerinden gelen her şeyi yapmasına karşın başarılı olamıyor. Bununla birlikte, hiçbir yeteneği olmayan insanlar bir akşamdan sabaha üne kavuşabiliyor.

Semra Yücel, Ata Türk ve Sinem Umaş’ın katıldığı Gelinim Olur musun? dönemin en çok izlenen programlarından biriydi.

Gelinim Olur musun? yarışmacılarından Sinem Umaş’ı hatırladınız mı? Şimdi İşte Benim Stilim’de yarışmacı. Türkiye’nin en tarz kadını (stil sahibi demek) olmak için yarışıyor.

Sinem Umaş, 1984 doğumlu. Gelinim Olur musun’a katıldığında 19 yaşında, sarı röfleli, ince kaşlı, balık etli bir kızdı.  Gelinim Olur musun?, bekar erkekler, erkeklerin anneleri ve bekar kadınların yaşadığı, bu süreçte gelin adaylarının bir yandan müstakbel eşleriyle ilişkilerini geliştirirken, diğer yandan da kayınvalidelerinin gözüne girmeye çalıştığı ve gelinlerin kendi aralarında da rekabet ettiği, cehennem gibi bir evdi. Bu evin tiranı ise Semra Kaynana olarak tanıdığımız, Ata Türk adlı gencin annesiydi.  Semra Kaynana, oğlunun Sinem’le birlikte olmasına karşıydı. Hatta Ata-Sinem ilişkisine o denli tepkiliydi ki “Oğlum sen aşık değilsin ki, aşık olsan ben sana söylerim,” özlü sözünü o zaman söylemişti. Semra Kaynana, Monaco kraliyet ailesinden geldiğine inandığı için, Sinem için sürekli “Ailemize layık değil” derdi. Sinem, banyodan sonra Semra Kaynana’nın gidip elini öpmediği halde (Semra Hanım böyle abuk sabuk kurallar uydururdu her neyse) Ata’nın ilgisini çekebildiği için müstakbel kayınvalidesinin nefretini, halkımızın ise ilgisini kazanmıştı. Sonunda yarışmayı kazandı, altın ve para ödülünü aldı ama Ata’yla evlenmediler. İyi ki de öyle oldu.

1 2 3 4 5
/ Defne Akman
09/04/2015 11:09
YORUMLAR




DİĞER KÖŞE YAZILARI