Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Ütopya: Kurreis derken?

Ütopya’da yine ortam çılgın atıyor. Bu haftanın olayı, Kurretülayn’ın dokunulmazlık alması oldu bana göre. Kurretülayn’ın durumu çok acayip. Fanatik Semih hayranları şu dünyada ondan başka herkesi sevmeye hazır gibiler. Semih’in grup arkadaşları dersek, eve Kurretülayn hayranlığından ötürü giren Dilay bile nihayetinde Kurretülayn’a (yazının bundan sonrasında takdir edersiniz ki Kurre diye bahsetmek durumundayım) inceden bir isyan bayrağı çekti. Murat Abi onun oturduğu sofraya bile oturmama kararı aldı. Bir Altar hala çok tepkili değil ama onun da grubun dağılmasını isteyip istemediği tam belli değil, yani sinir olsa da aslında söylemiyor olabilir.

Tabi bu kadar insan onu sevmezken Kurre nasıl bu hafta dokunulmazlık aldı, o belli değil. Kurre’ye kalırsa kendi sevenleri ile oldu bu. İmkansız demeyelim ama pek kimse ihtimal vermiyor buna, evdekiler de dahil.

Kurre’ye sevgilisi Semih bile son derece kızgın aslında. En son geçen akşam ‘bir karar verme aşamasındayım’ gibi bir ayrılık imasında bile bulundu. Şunu söylemeden geçemeyeceğim ki, Kurre gerçekten sinir sınırlarını zorlayan, ‘nasıl yapmamalıyız 101’ derslerinde okutulması gereken hareketler yapan bir arkadaş zaman zaman. 7/24 aynı evin içinde yaşadığı adama “Bana hiç vakit ayırmıyorsun,” diye trip atabilen bir insan. Hayır, sana zaman ayırmayıp da ne yapıyor olabilir acaba, en fazla salıncak yerine Alaçatı’da oturuyordur Semih, o da olmazsa Tuncay’a sataşıyordur, ya da Murat Abi’yle ineklerin oradadır. Çay bardağı sıcak, çok uzağa gitmiş olamaz.

Şakacı

Ütopya’da bir türlü sevdiğim bir yarışmacı olamadı, ama arada Semih’e sinir olmuyor değildim. Fakat Kurre’ye gösterdiği sabrı gördükçe de, esasen iyi çocukmuş deme eşiğine geldim. Kendisinin peşinden koşmuş, romantik hareketlerle coşmuş bir adamı bile kendisinden bu kadar yıldırmak herkesin yapabileceği bir şey değildir zira. Sonra sırf ona hayran diye üşenmeden kalkıp yarışmaya giren Dilay’ı bile yıldırdı. Murat Abi’yi saymıyorum bile. Bir de böyle arada komik çıkışları, yok ‘ben bu oyunu bozarım’ demeler, yok ‘ben de kılıcımı çıkardım’ gibi bir takım açıklamalar, yani inanarak mı söylüyor, dalga mı geçiyor bir anlasam rahatlayacağım. Yine de Semih’e olan aşkında samimi olduğuna inanıyorum. Yani aşık olmayan bir insan günün yarısında “Semiiiiiih,” diye geziyor olamaz çünkü, olmamalı. Saadeti yakalasın inşallah, ne diyelim.

Bu hafta Yıldız elendi, ki bunun herhangi bir etkisi olacağını katiyetle düşünmüyorum. Yine de gidenler hep Tuncay’ın arkadaşlarından gidiyor. Gerçi Tuncay’ın da buna üzüleceğini sanmam, sonuçta artık onlarla bir grup olmamayı kendisi seçti. Bir de Noyan’la çok eğleniyorlar gibi, sürekli bir atlama zıplama, bir şakalar komiklik. En doğrusunu onlar yapıyor belki de tabi.

Son olarak Meral’e gelmek isterim, kızcağız gözlerimizin önünde aklını kaçırmanın eşiğine geldi. Kendi kendine konuşuyor, kendisine tek kelime bile etmeyen insanlara “Gelin pasta kesiyorum,” diyor. Bir takım hayali arkadaşlıklar içinde gibi, sanki hafif yardıma ihtiyacı var. Murat Abi biraz takılsa bari onla.

Yarışmanın bitmesine ne kadar kaldı onu bilemiyorum zira kurallar sık değişiyor, ama şimdilik durumlar böyle.

1 2
Zeynep Gönenli
10/08/2015 00:58
YORUMLAR




DİĞER HABERLER