Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Racon’u kim keser, aslan mı, tilki mi?

İki sosyal medya fenomeni, genç neslin severek izlediği oyuncu Hande Doğandemir ve Seçkin Özdemir cepte. Bir zamanların hatta şimdiki zamanın en karizmatik adamlarından biri Mehmet Aslantuğ, cepte. Tomris İncer gibi bir oyuncu, orada. Gözleri ve müstehzi gülümsemesi ile Sezin Akbaşoğulları da kadroda. Üstüne bir de Sarp Akkaya kadroda arz-ı endam ederken Racon: Ailem İçin hakkında kim iddiasız diyebilirdi? Ekranella yazarları sizin için izledi, kafalar biraz karıştı diyebiliriz. Neden mi dersiniz, buyurun yazıya.

Aytaç Kara: Kadronun çekiciliğine girmeyelim, bitmez

Ben çok Türk dizisi izleyen birisi değilim ama belli isimler veya konular kendisine çekebiliyor işte. Racon’da da bu oluverdi… Kadronun çekiciliğine girmeyeyim, bitmez. Özene bezene bulmuşlar sanki… Ama totalde Seçkin Özdemir ve kardeşiyle olan diyaloğunu pek sevdiğim Sezin Akbaşoğulları’nı daha izlenir bulduğumu itiraf edebilirim. Konu itibarıyla etraf erkek kaynasa da bir şekilde denge sağlanabilir aslında. Sağ olsunlar, güzel bir jenerikle baştan yenik de başlamamışlar. Senaryoya gelirsek, işte onun bana pek geçmediğini söyleyebilirim; açıkçası dağınıktı.

Kulağımı fena tırmalayan bir diğer konu da müzikler oldu… Seçimleri demiyorum, iyi kotarılmış ama çok fazla kullanılmıştı.  Müzik ve melodiler hiç durmadı; üstüne fondan konuşup duran adamı da sayarsak vallahi bitmedi; o arada ben bittim.

Benlik olmadığını düşünsem de izlenir bir dizi çıkarmalarından memnunum. Salı günü her ne kadar etraf dizi kaynar hale gelse de güzel alternatif olmuş. Yolu açık olsun.

Mehmet Dinler: Tomris İncer büyük şansımız

Oyuncu kadrosuyla bile yeterli ilgiyi toplayabilecek bir yapım Racon. İlk bölüme başlarken en büyük korkum bu oyuncu kadrosunun arkasına sığınılıp senaryonun ikinci planda tutulmasıydı. Bölümün ana olayı Kenan'ın hapisten çıkması değil de vurulması olunca bu korkum da kalmadı tabii. Zaten her karakterin anlatılacak uzun bir hikayesi var gibi. İlk bölüm bunları anlatma telaşıyla biraz yavaş ilerleyip, müzik&anlatıcı kombinine alıştığımızdan çok yer verse de giderek hızlanacaktır diye düşünüyorum.

Hande Doğandemir ve Seçkin Özdemir'i klasik aşk hikayeleri yerine böyle bir yapımda izlediğim için oldukça memnun oldum. Mehmet Aslantuğ zaten Mehmet Aslantuğ. Sezin Akbaşoğulları da kadrajdaki her saniyesine renk katıyor. Ancak kesinlikle en büyük şansımız Nisa karakterine hayat veren Tomris İncer. Kamerayı tiyatro sahnesi ustalığında kullanıp adeta oyunculuk dersi anlatıyor sınıfta. Racon ne yapar, geleceği nasıl olur salı karmaşasında tahmin yapmak güç ama şu oyuncu kadrosunun iyi senaryoyla kolay kolay reytinge yenik düşmeyeceğini düşünüyorum. Ah bir de Mehmetcan Mincinözlü ana kadroda bir karakteri oynasaydı ne güzel olmaz mıydı?

Nida Fındık: Kenan’ın hikayesi açıldıkça içine alacak

Ben Racon’un ilk tanıtımı döndüğü andan beri işi acayip bir merakla bekledim. Dizi bittikten sonra (yayına yetişemedim) oturdum netten izledim. İnanır mısınız, uzandım böyle yorgun bir kafa ve yorgun bir ruh ile işin başına oturdum, ne de olsa iddialara girdim bu dizi tutacak diye, beklentim de büyük epeyce. Bir de Mehmet Aslantuğ var işin içinde, böyle ben onun sesinden aforizmalar duymayı bekliyorum, kıssadan hisse izlemeye başladım. Sonuç ne mi? Gün içinde edindiğim bütün stresi bir kenara bırakarak diyebilirim ki, bu dizi stresli, ağır ve sakızlı bir dizi. Anlatacağı çok fazla şey var, sıraya koyarak anlatabilirse şahane olacak. Sıraya koyarak anlatamazsa şu salı akşamının bereketinde “Of çok kafamızı ağrıttı!” deyip izleyici bir kenara çekilebilir. Zira mahallenin en kıymetli bankına bile bir adet güzelleme yazılmıştı.

Hoşuma giden detaylara gelirsem… Tekin karakterini maalesef mevcut kast ile kafamda oturtamadığım için benimseyemesem de Yağmur (Azra) ile aralarındaki muhabbeti ve dövme detayını sevdim. Adnan’ın serseriliği beni “ayar” etse de gideri vardı. Yine Yağmur’un ofise giriş halleri her dizide idealist ve ailesinden uzak kızdan gördüğümüz hallerde de olsa “hll spr dvm!” dedirtti. Babaannenin elinde gofretlerle gelip ortamı yumuşatması, mahalleliyi işlerin başına göndermesi filan belli ki Total’i çekmek için oynanmış birkaç kozdan biriydi. 10 sene sonra evine dönen Kenan’ın hikâyesi ise açıldıkça beni içine alacak gibi göründü. Bende durum bu, ikinci bölümde kafamda bir şeyler daha çok netleşir diye umuyorum.

Not: Müzikler beni çok bozmadı, yani en azından ben bu Gizemli Nehir tarzı sürekli beni ayık tutan ruh haline alışığım. Hande Doğandemir ve Seçkin Özdemir’de “kardeşlik haline” beni inandırdı. Yolu açık olsun.

 

Tuğçe Usta: 

Racon: Ailem İçin, son zamanların en çok merak edilen işlerindendi. Gerek kadrosunda yer alan popüler isimler olsun, gerek artık kült haline gelmiş ve adı insanları televizyonun başına oturtmaya yetecek deneyimli oyuncular olsun, gerek –ayrılmış olsa da- Kerem Deren faktörü olsun, gerekse Kuzey Güney’de hepimizin gönlünde taht kuran Mehmet Ada Öztekin faktörü olsun birçok sebep vardı izlemek için… Ben de her hafta izlediğim Aşk Yeniden’e bu haftalık mola vererek herkes gibi yüksek bir beklenti ile oturdum ekran karşısına ama ne yazık ki beklentinin çok altında kalan bir pilot bölüm idi. Hikâye dağınık ve durağandı, Yağmur’un ailesini bırakma sebebi bu kadar sağlam iken geri dönüş hikâyesi çok zayıf işlenmişti, Adnan’ın öfkesinin odağını tam olarak anlayamadık… Yani karakterlerin içine giremedik, onları anlayamadık. Diğer yandan müzikler çok yoğundu ve zaten durağan olan hikâyeden daha da uzaklaştırıyordu. Arka planda, ağır bir müzik ile okunan şiirimsi tanıtımlar ise fazla demode idi. Replikler sıradandı, “Aslan hikâyesi” dahi etkileyicilikten uzaktı. Uzun lafın kısası; Racon, iyi bir takım oluşturmuş ama o takım arasında uyumu sağlayamamıştı. Reyting karnesi nasıl olur, nasıl gelir bilemiyorum ama Salı akşamının kalabalığında işi gerçekten çok zor. Yolu açık olsun…

 Ve reyting değerlendirmesi:

Beklentileri büyük olan bir iş olan Racon: Ailem İçin, pek de beklenilmeyen bir sonuçla başladı. Total'de 28. olan dizi, AB'de 19. oldu. ABC'de de 22. olan dizinin gelişimini hep birlikte takip edeceğiz. Görülen o ki izleyici birden bu kadar çok karakterle baş edememiş.

1 2 3 4

11/03/2015 04:24
YORUMLAR




DİĞER HABERLER