Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Kurtlar yalnız yürür, gözleri karanlığı aydınlatır

Yine 2010 yılı. Ne bereketli yılmış, bakınca. Kanal D’de bir dizi başladı. Öyle Bir Geçer Zaman Ki. Müziklerinden, kostümüne, kadrosundan, hikayesine beni içine çekti. Diziyi izlemeye başladım. Annem Ali Kaptan’ı ve evin büyük oğlu Mete’yi çok severken, zamanla ve hikayenin gidişatı ile bir ikiliye vuruldum: Soner ve Süleyman! Mete Horozoğlu ile neredeyse ‘ciddi’ anlamda ilk tanışmamdı ve kendisinden uzak kalamayacağımı anlamam uzun sürmemişti.

Gel zaman git zaman, hikaye kimi yerde bozuldu, Ali Kaptan gitti ama ben Soner ve Süleyman sayesinde sonuna kadar kaldım. Bir ara gözümün önüne iki ayrı dünyanın dizilerinden sahneler gelince kafamda saçma sapan bir ampül yandı: “Norman ile Mete benziyor mu yoksa?” Evet ve sadece ayna çatlatan görüntüleri de değildi benzeyen. Bu iki bambaşka adamın ilginç benzerlikleri vardı. Özellikle Mete Horozoğlu’nun yeni dizisi Kayıp başladıktan sonra buna daha çok ikna oldum.  Buyrun, inceleyelim.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
Nida Fındık
27/12/2013 00:20
YORUMLAR




DİĞER HABERLER