Eve gelmişsiniz, yorgunsunuz. Gündem öyle böyle değil aşırı yoğun. Kiralar, domatesin kilosu hatta sevdiğiniz insan; hem yürek hem el yakıyor. Anne-babanın, eşinizin belki de arkadaşlarınızın beklentisi çok. Her şeyden önce sizin kendinizden beklentiniz çok! Kafa dağıtmak lazım ama öyle böyle kafa dağıtmak değil, Breaking Bad ya da Hannibal izleyerek dağılmış kafanızı biraz daha dağıtırsınız mesela. Müge Anlı ya da Muhteşem Yüzyıl izleseniz başka dert. O sebeple yöntem basit, çocukluğumuza döneceğiz. Ama Tina Fey ya da Lena Dunham hatta Chuck Lorre etkisi ile değil, bildiğin Türk işi dönüş bu.
Mevzu, reytingi isminden ve bütçesinden çok daha büyük olan Küçük Ağa. Ona dair bir kaç kelam ve kendince tespitler.
1- Emir Berke Zincidi
Öyle Bir Geçer Zaman ki döneminden beri çok seviyoruz, çok tatlı buluyoruz. Her çocuk yıldız gibi sevmeyeni de var ama genele ve Küçük Ağa’nın reytinglerine bakınca sevenlerinin çok olduğu kesin! Salı günü Emir Berke’nin günü diyorlar artık, teklifler ardı ardına geliyor. Dileğim on sene sonra da kendisini aynı başarıda ve sevimlilikte izlemektir.