Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Kiralık Aşk - Bir Küçük Reyting Meselesi

 

Kiralık Aşk bir mutluluk deposuydu. Defne'nin sakarlığı, saflığı sempatik ve yüzümüzde kocaman bir gülümsemeyle izlediğimiz sahnelerle karşımızdaydı. Ömer tatlı sert, hem romantik hem ulaşılamaz bir yağız tasarımcıydı. Koray ve Neriman sahnelerine gülerken yağ yakıyorduk. Dizinin her bir sahnesi, her karakteri o kadar eğlenceliydi ki, cuma günleri iki-üç saatliğine mutlu oluyorduk. O zaman bu oyun ne zaman ortaya çıkacak diye dertlerimiz yoktu, ya da Fikret'e kafa yormuyorduk. Naif bir hikaye izliyorduk ve en güzeli de her şey çok özenliydi.

Karakterlerin kombinleri dizi biter bitmez sosyal medyadaydı. Devamlılık hataları olabildiğince azdı; ki hiçbir zaman sıfıra inmez, 130 dakikayı bulan bir dizide sıfır hatayla çekim yapamazsınız. Ama en azından İsmail arabayı sattıysa kilometrelerce yolu araba kullanarak tepip, bölümler sonra arabayı başkasından aldığını söylemezdi.

Tüm bunların mini mini ufacık kaldığı bazı sebepler var bana göre. Birincisi yarım kalanlar. Bölüm sonlarında içimizi içimizi kemiren sahnelerin devamını bölüm başında göremiyoruz veya aynı heyecanla izleyemiyoruz. Ekranda bir silah görüyoruz, gözümüze gözümüze sokuluyor ama bir türlü patladığını göremiyoruz. Sürekli yakınlaşmaya çalışan, bunun vurgusu 8 saniyede bir yapılan ama asla bir türlü sonuca ulaşmayan bir çiftimiz var. Seyirci internetten yayınlanmak zorunda kalınacak kadar sekillüs bir sahne de istemiyor. Madem öyle bunun üzerine gidilmesin, gidiliyorsa da iki sevgili bu kadar uzak kalmasın derdindeyiz.

Ve ve ve yan karakterler...Yahu ben bir ara Elçin Sangu gidecek sandım, sanırım 31. bölümdü. Tabii ki oyuncuların da özel hayatlarında gelişen farklı sorumlulukları sebebiyle o haftaları dolu olabilir. Fakat durumun sırf bu olduğunu da düşünmüyorum, çok çalışıyorlar ama çalışıyorlar. Başrolleri ilk bölümlerin aksine o kadar az yan yana görmeye başladık ki artık bu durum sırıtıyor.

Yanlış insanların üzerine gerilim kuruluyor. Reyting konusundan buraya girmemin sebebi buydu; Fikret Gallo koca bir boşluk seyircinin kafasında. Şimdi diyeceksiniz ki ne boşluğu, inciğini cıncığını biliyoruz. Sevgili arkadaşım, şimdi şuraya otur ve gözlerimin içine bak, dünya senin etrafında dönmüyor ki piremses? Sokaktaki adama sor sen Kiralık Aşk diye, Fikret derse gider kendime 40 adet iğne batırırım. "Fikret Galloooo...Biliyorum ya dur dilimin ucunda. Teknik direktör o değil mi?". Değil dayıcım. Ama Koriş desem, Ömer desem, Defne desem bilirsin. Fikret'in üzerine kurulu bir gerilim bırak total'i, fanatik olmayan AB kitlesini de ilgilendirmiyor.

43. bölümün son sahnesi bana göre efsaneydi. Harika bir müzik, kurgu, çekim ve oyunculuk vardı, güzel yazılmıştı. Bana göre harikaydı ama aklımdan tek bir şey geçti; "5 reyting alırlarsa şaşırmam." Seyirci Fikret'in neyine heyecanlanır ki? Çok ısrar edildi bu karakterde çok. Seyirci Defne'yi, çifti seviyor ve bir öyle bir böyle bir karakterden hoşlanmadı. Elifcan Ongurlar tatlı biri, iyi biri olabilir ama gelgelelim ruhlar aleminde de yaşamıyoruz. Olmamışsa olmamıştır, ısrar etmemek gerekir.

Büyük vuslat geldiğinde yazın alındığı kadar bir reyting alınamazdı. Tabii ki bunda artık bekletile bekletile "artık ağzınla kuş da tutsan alır salarım" diyen ve diziyi bırakan bir kitle de etkili. Başka sebepleri de var, yahu bu dizi nasıl 10-11 reyting alır artık? Deli misiniz, çılgın mı?

El kadar arsa var, 20 tane de mirasçısı. Bu yüzden Fatih Portakal bu kadar büyük yapımdan daha fazla reyting alıyor, çünkü adam o zaman aralığında kimseyle yarışmıyor. Yaz zamanı ise o gün o saatte kayda değer tek şey Kiralık Aşk'tı, muhtemelen 2. sezonda da aynı şekilde olur çünkü rakiplerinin işleri bu sene tamamlanıyor. İyi bir iş gelmezse, yazın da iyi hazırlanmış bir hikaye çatısı ve enerji depolamış ekiple alır yürür. Fakat şu an her sırrı ortaya çıkan ve yavaş yavaş hikayeyi paket eden Karagül, senelerdir zirveden inmeyen Survivor, yeni iş Kehribar ve Total seyircisinin sevdiği Arka Sokaklar varken; bunlara bir de kafa dağıtmalık eğlence programları ve iyi hazırlanmış bir haber bülteni eklenince Kiralık Aşk o pastadan ufak bir dilim alabiliyor. Tatlı İntikam ile Kiralık Aşk yarışa aynı çizgiden başlamıyor, bunu demek istiyorum.

Bana göre aldığı reyting oran olarak gayet normal. Farkındaysanız hala da ürün yerleştirmeler devam ediyor. Fakat sıralama üzücü. Televizyonda izlediğim, internete bırakmadığım tek Türk dizisi ve farklı bir gönül bağım var. Temennim bu yaz ekibin daha büyük bir enerjiyle asılması ve sonunda eylülde tekrar BİRİNÇ! diyebilmemiz.

O zaman ne diyoruz? Evinizde üç televizyon açmayın, çok elektrik yakar, günah.

1 2
Pelin Arslan
25/04/2016 17:55
YORUMLAR




DİĞER HABERLER