Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Kiralık Aşk - Bir Küçük Reyting Meselesi

 

Sevgili Kiralık Aşk ailesi, selamlar olsun.

Bugün uzun zamandır yazmayı düşündüğüm ama bu sefer oturup yazmaya kesin karar verdiğim bir konuya değineceğim; irtifa kaybettiğini düşündüğümüz Kiralık Aşk reytingleri. Ne oldu, neden oldu, nasıl yükselebilir ve gerçekten bu kadar kritik midir? Elimden geldiğince yorumlamaya çalışacağım.

Reyting nedir, yenir mi içilir mi? Reyting; reklamverenler için bir yol gösterici olmakla beraber birçok kaliteli yapımın da bitmesine sebep olmuş, aynı şekilde sırf çoğunluğa oynadığı için senelerdir zaplarken dahi görmeye, maruz kalmaya tahammül edemediğimiz yapımları da yaşatmaya devam etmiş bir sistemdir.

Detayına girmeden anlatacağım, herkesin küçük bir araştırmayla vakıf olabileceği bilgiler için uzun uzun, sevimsiz sevimsiz yazmayacağım. Bir program veya zaman diliminde, her dakikaya düşen ortalama izleyici yüzdesine izlenme oranı denir. İzlenme payı ise o zaman diliminde toplam izleyiciden alınan paydır. 20 bin nüfus üstü kent ilçelerinde bu ölçümler yapılır.

Her evde, salonumuzda, yatak odamızda, kenarında kutu süt bulunan küvetlerimizden tv izlediğimiz banyolarımızda maalesef bu ölçüm cihazlarından yok. Araştırma şirketinin çeşitli kriterlerle (demografi, sosyal statü gibi) belirlenmiş evlerde peoplemeter (insanölçer) böyle bir kutuyu fark etmemeniz imkansızdır. Varsa bilirsiniz, zaten düzenlemeler gereği bunun bilgisini paylaşamazsınız. O halde dizimize destek veriyoruz, üç televizyonu birden açıyoruz diyen insanlara da yüzünüzde en sahte gülümsemenizle üvey kızınız evleniyormuş bakışı atabilirsiniz. Ah Bihter, sen öldüğünde ne reyting aldın be kadın!

Total ve AB izleyicisi birbirinden tamamen farklıdır. AB, Total'in içindedir, venn şeması gibi düşünün. Düşünün ama çok da düşünmeyin, delirirsiniz. Çünkü total seyircisi sebebiyle ekranda boy boy izdivaç programları, 838592 bölümüyle artık tadı kalmamış sakız misali yayınlanmaya devam eden dizileri izleriz.

Peki sosyal medya? Sosyal medya hiiiiiçbir şekilde bu verilere etki etmemektedir. Hiçbir şeyin de göstergesi değildir, tabii ki reyting anlamında. Çarşamba günleri Poyraz Karayel dolu taymlaynda spoiler yememeye çalışırken Diriliş Ertuğrul'la ilgili bir-iki tweete denk gelirsiniz fakat cenazenize Diriliş Ertuğrul gelir. Hem de hafta birincisi olarak.

Diriliş Ertuğrul, çok iyi bir matematik işidir. İzleyicisinin çoğunluğu erkek kitledir ve hala Türkiye'de salondaki televizyonu babalar, mutfaktakini anneler izlemektedir. Aşk-ı Memnu açmadı diye babanıza küstüğünüzü biliyorum. Şişşşşşt ağlamak yok, YouTube bunun için var.

Reyting cihazı bir kumanda ile bağlıdır. Baba 1, anne 2, çocuk 3 diye düşünebilirsiniz. Baba televizyonun başına oturunca 1'e basar, anne gelince 2'ye. Peki Kiralık Aşk? Sürpriiiiiiiiz. Babanız ne yapsın Ömer'in çılgın atan kaslarını, Survivor'da düşenleri izler. Belki Hüsnü Çoban'ı izlemek daha cazip gelir.

Fakat yazın bir şey oldu, Kiralık Aşk patladı. En son Senegal'e karşı İlhan Mansız'ın attığı golde bu kadar bütünleşmiştik herhalde. Bir yaz dizisi olarak başladı, 40'ı devirdi bile. Hem de ne devirmek! Hala reklam verenlerin gözdesi, ürün yerleştirmede en fazla tercih edilen dizilerden biri, hatta belki en çok tercih edileni. Çünkü kitlesi AB'ye çok yakın ve o kitle televizyondan izlemese bile internetten izlemeye devam ediyor. Unutmayalım, bu kitle cuma günlerini evde geçirmeyi de pek sevmiyor. Peki yazın tatilde otel odasında Kiralık Aşk açıp izleyen, yazın en güzel zamanlarında cuma günü plan yapmayan kitle nereye gitti? (Konuya asla giremiyordu…)

1 2
Pelin Arslan
25/04/2016 17:55
YORUMLAR




DİĞER HABERLER