Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
İlla biri kahraman olacaksa, bari bu adama benzesin

Dizide Oscar Isaac'in canlandırdığı Nick Wasicsko'nun ta kendisi.

Show Me a Hero bir soap opera gibi başlayıp nefes nefese ilerlemiyor, bittiğinde insanın hevesi kursağında kalmıyor. Bu yüzden belki de ADHDme yenilerek iki bölümü üç günde parça parça izleyebildim ve bu yazıyı yazarken de birinci bölüme yeniden başladım.

Ama David Simon’ın dramalarındaki ortak temalar yüzünden izlemeye değer: Amerika hakkında çok şey öğretiyor bu dizi de. Hiçbir karakter ne tam anlamıyla çok iyi, ne tam anlamıyla çok kötü. Dizi bir kahraman arayışında ama bu kahramana en yakın kişi Wasicskonun bile karakteri/ahlakı daha ikinci bölümden eğilip bükülmeye müsait.

Dizinin merak unsuru da kimin kimi öldüreceği, yeneceği veya kimlerin sevişeceği değil, beyaz adamın ahlakının nasıl evrileceği daha çok. Kağıt üzerinde New Yorktaki küçük bir şehrin toplu konut krizinin çok ilginç olmadığı iddia edilebilir, tıpkı Baltimorede telefon dinleyen polisler gibi. Ama daha iki bölüm seyretmiş olmama rağmen her iddiasına girerim ki Show Me a Hero da bir klasik, ileride referans olacak bir tür televizyon ansiklopedisi olacak.

Tek endişem bu yabancı Amerikan dizisinin Türk izleycileri için fazla yabancı ve fazla Amerikan olacağı. Toplu konutlardaki adaletsizlik, siyahlarla-beyazların ayrıştırılması gibi temalar Amerikanın hala bir türlü çözemediği temel meselelerinden biri. Ayrıştırmayı, bölünmeyi, gündelik ırkçılığı genellikle halının altına süpürererek görmezden gelmeyi tercih eden, bu yüzden de büyük bir gönül yanılsamasıyla Bu meseleler bizde yok, şekerim,diye rahatlayan ortalama Türk kuşkusuz bu küçük şehirdeki kahraman arayışının neden bu kadar önemli olduğunu anlamakta da güçlük çekecektir.

1 2 3
Oray Eğin
19/08/2015 09:43
YORUMLAR




DİĞER HABERLER