Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Girls ayrımcı bir dizi mi?

Lena Dunham gerçekten kilolu kızların temsilcisi mi, yoksa onların kendilerini daha da kötü hissetmelerine mi neden oluyor?

Sorun politik doğruculuğun adeta bir hastalık olması. Örneğin insanlık artık o kadar duyarlı ve özgürlükçü bir hale geldi ki, diyelim yıllarca sorun yaşamış kimliklere karşı hassas olmamız gerektiği söylendi. Sonra bu duyarlılık, aşırı duyarlılığa dönüştü. Örneğin 21 Jump Street diye bir komedi filmi var. Muazzam bir sahnesi var bununla ilgili: Öğrenci kılığına girmiş polislerden biri, kılık değiştirerek sızdıkları okulun ilk günü öğrencilerle sorun yaşayıp içlerinden birine yumruk atıyor. Yere düşen çocuğun ardından da "a.ına kodumun ibnesi" diyor. Derken çocuk gerçekten de 'ibne' çıkıyor. Oradaki grup “sırf gay olduğu için arkadaşıma vurdun” diyor. Bizimkisi "bir hata oldu, yumruk attığımda onun gay olduğunu bilmiyordum," diyor. Ekürisinin açıklaması ise en müthişi: "ayrıca gay olduğunu bilseydi bile, sırf gay olduğu için ona vurmaması bizzat ayrımcılığın kendisi olurdu."

Dolayısıyla olayı tersinden yapmak da bizzat ayrımcılığı besliyor. Hatta Zizek'in en sevmediği ırkçılık bu tür bir (tersinden) ırkçılık. Lena Dunham'ın yaptığının şu haliyle tam da protesto ettiği şeyden bir farkı yok. Yaptığı şey reddettiği şeyi besliyor. Hemen her bölümde canlandırdığı karakterin yarı çıplak dolaşmasını sırf şişman diye kabul eden ve destekleyenlerin hatası, bizzat bu şişman kadına ayrımcılık yapmalarından kaynaklanıyor. Yukarıda ikinci yorumu yapan ve ilk yoruma “ayrımcı” damgasını vuran kişi bana kalırsa asıl ayrımcılığı yapan kişi. “Mutlu olmayı sadece zayıf kızlar hak etmiyor" diye, şişman bir kız niye sürekli yarı çıplak dolaşsın ki?

Ayrıca insanların bazı şeyleri izleyememelerini (bundan rahatsız olmalarını) ayrımcılık sanmak gibi tuhaf bir durum söz konusu... Yağları sarkan bir kızın sevişmesinden rahatsız olunmaması gerektiğini sanan bazı kişiler var. Bu kişiler diyelim iki erkeğin sevişmesini ‘kaldıramayan’ kişilere de "ayrımcı" damgası vurabiliyorlar. Yani ortaya liberallerin kırmızı çizgilerinin olduğu bir dünya çıkıyor: Şişman bir kızla sevişmeyi rahatsız edici bulmak, gay'lerin sevişmesini izleyememek filan bizzat özgürlükçü olunmadığının ve hatta ayrımcı olunduğunun delilleri oluyorlar. Dictator'de Baron Cohen'in esprisini hatırlayın: Beyaz/ çevreci/ liberal kız kendisinin ne kadar özgürlükçü olduğunu şöyle açıklıyordu: "O kadar özgürlüklere saygım var ki, şimdiye kadar hep siyah sevgilim oldu."

1 2 3 4
İsmail Yaprak
04/05/2014 05:35
YORUMLAR




DİĞER HABERLER