Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
**İlk danslar unutulmaz, hele ki Ömer ile Defne'nin ilk dansı. 3. bölümdeki iş davetinden bahsediyorum. Defne bu davette Ömer'e eşlik edeceğini öğrendikten iki üç saat sonra davete bir prenses gibi geldi. Ömer Bey'ler için flashback zamanı. Bir sor kendine, Defne o tuvaleti nerden buldu? Hangi parayla aldı? Yoksa lise mezuniyetinden mi kaldı? Böyle soramıyorsan, "Liseden mezun olurken giydiğin tuvaletin rengi ne renkti?" diye şaşırtmacalı soru sor mesela Ömerciiim ama 21. bölümde gittiğiniz mağazadaki elbiseye bakıp "Çüş bu ne ya delirmiş mi bunlar?" diye tepki veren kızdan o tuvalete sahip olmasını bekleme, kiralık tuvalet diye düşün bari.
**Gelelim sempozyum için gidilen otele, otel odasına ve Defne'nin bavulundan çıkan geceliklere. Gerçi gecelik demek hayli kibar oldu ama olsundu. Ömer'in Defne'nin tarzının kesinlikle bu olmadığını hiç anlamadıysa bile, 32. bölümde'ki ayıcıklı pijamadan anlamış olmasını umuyorum. Geceliklere bakıp gülümserken, siz dahil her şey çok tatlıydı Ömer Bey, şimdi gülümseten gecelikler nerede ben soruyorum size.
Hazır sempozyumdaki oteldeyken, sevimlilik abidesi, aşk sarhoşu Defne, "Ömer Bey ben size herşeyi itiraf edicem, siz bunları hiç haketmiyorsunuz," dedi. Devamı gelmeyen o konuşmayı unutmayı ya da o kısma hiç takılmamayı ben Ömer Bey'lere yakıştıramam, net.
**Defne için bize genel olarak ara ara verilmiş bazı mesajlar var. Bu kız mankenleri tanımıyor, ünlülerle ilgilenmiyor, sosyal medya kullanmıyor. Magazin dergileri okumayacağını da Ömer'in çok iyi anlaması gerekiyor yani. Zaten öyle olsa Sezen'i tanırdı, bir şekilde Ömer'i de tanırdı Manu'da. Hele Feryal'i haydi haydi tanırdı. Yani şuraya geliyoruz Ömerciim, Defne'nin işteki ikinci gününde, Neriman ile ilk karşılaşmalarında, "Bi dakka sen yengemin adını nerden biliyosun?" diye sorduğunda, "Dergilerden," cevabı aldın, flashback yap, yeme bunları!
