Günlerden bir gün, artık birine itiraf etmezsem sonum kötü durumunda, çok önemli bir kanalın dramalarının başındaki arkadaşıma önemsemiyormuş gibi ses tonumla, dedim böyle böyle… Allah Allah annem de izliyor dedi. Sesler çoğalmaya başladı teyzem de… Merve de… Begüm de… Aa benim bir arkadaşım da… Artık utanmaktan vaz geçmiş, akşamüstü sırrımla açık açık seviyeli bir ilişki dönemine geçmiştim…
Bir süre sonra, bütün hikayenin üstlerine kurulduğu başrol kızı ve delikanlısı ayrıldı… Ne olacak şimdi… Hiç!! Çarelerin tükenmediği asıl platform bu imiş. Derhal karakterler eklendi, o güne kadar ikinci üçüncü önemde olanların hikayeleri öne çıktı… Ama asıl beni benden alana bu sene dadandım. Adı Beni Affet… Gene çok güzel jenerik şarkılı günlük iş. Bir yerlerden Star'a transfer oldu, vallahi billahi başlangıçta ne de olsa iş, bir fikrim olmalı diye baktım. Ahkam keserim, ukalalık ederim, bir zamanlar içinde, şimdi yakın komşuluğunda olduğum, ulusallar içinde tek seni seçtim Star'ım, di mi, iş sayılır bi parça.
Gene sanırım dokuz yüz altmış yedinci günden başlamama rağmen, bir haftada toparladım, kim kimdir, ne oluyor anladım. Öyle güzel ki şarkısı, “ikimize yazık etmem bu defa ben…alışamam artık sensizliğe” falan diyor. Olay gene gecekondularda geçiyor. Elbette zengin evi ve hayatı da var, ama olay mahalli Ankara olunca nedense zengin evi pek zevksiz. Şirin mi şirin gecekondu evleri, Samsun asfaltında otomobilleeer!!! İyiler yok, saflar var. Kötüler sınır tanımıyor kötülükte. Yani hep de mi rast gider işleri, son anda mutlaka yakalanmaktan kurtuluyorlar. Hapishane olmazsa olmazlarımızdan. Düşen düşene… Kadınlar koğuşunda illa ki sonradan içindeki iyi hamuru kabartacak kahramanımıza çifte zindan yaşatan feci kadınlar mevcut. Ama dekoru çok beğeniyorum. Duvarda Hayat mecmuası ve Ses dergisi kapakları… Çok dokunaklı. (Sevgili Ekranella, Hayat mecmua, Ses dergi idi, hatam yok yani!!!) (Sevgili Feryal Pere, Ekranella Hayat’a da Ses’e de yetişti, haklılığınızın tanığı, merak etmeyin.)
Bir de şu huylarını çok takdir ediyorum, hapse girdiği için kınanan, ayıplanan, ailesi utanan yok. Adeta düşünce suçluları mertebesi. Tabii mahkeme mahkeme değil, avukatlar bizim bildiğimiz kanıtlara ulaşamıyor falan. Bir polis şefi var, garibim daha bir olaycığı çözüp bir kere gerçek suçluyu yakalayamadı… Hep oyuncular buluyor, çözüyor. O kadar da Behzat Amirim’in memleketi, neyse...