Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Mad Men: Başlangıç Testi
Sezon: 7 Bölüm: 9

“Hangi kariyer?” by Roger Sterling

Don Megan’la olan hesabını sessiz sedasız kapattı sanıyorduk ki daha boşanma olmamış bile. Üstelik Megan’ın California’dan ettiği telefona bakılırsa durum, birbirlerinin yüzüne bakmak istemeyecek düzeye gelmiş ve çoğunlukla paranın konuşulduğu bir muhabbet tarzına dönüşmüş. Zaten sahnede ne zaman ki Megan’ın annesi beliriyor, bilin ki burnunuzu rahatsız eden o koku ondan geliyor. Bu bölümde, ayrı bir yazı konusu olan histerik kardeşi de katıldı bu koroya. Başarısız evlilik, yeteneksiz kız, kariyer için beyhude çaba diye diye Megan’a destek vermenin yanından geçmeyen bu kız kardeş- anne ikilisi boşanma öncesi insanın adaya götürmek istemeyeceği iki şeyin ta kendisi. Marie, kızının bu evliliği yürütememesinden dolayı Don’a, Megan’a, New York’a, kendine ve kocasına öyle öfkeli ki içinde asıl hazmedemediği duygunun yıllardır kendi evliliği içinde çektiği gönüllü acı olduğunu dikkatlice bakınca görüyoruz. Kendi çektiği tutsaklığı kızının yaşamasını istemiyor ve Don’dan en azından maddi olarak bunun intikamını almak istiyor, hiç parası kalmamasına ve Roger’dan tüm nemrutluğuyla para dilenmesine rağmen evden tüm eşyaları götürecek kadar.

Megan’ın Los Angeles’a taşındığı zaman Don’la ilk buluşmalarındaki mavi elbisesinin Harry Crane’in bütün testosteronunu beraberinde getirdiği yemekte tekrar karşımıza çıkmasına tesadüf demeyelim isterseniz. Roger’ın ve Don’ın bugüne kadar onunla neden ölesiye dalga geçtiğini, Harry’nin bunu sonuna kadar hak ettiğini ve kendisinin her şeye gözleri dolan bir romantik değil yontulmamış bir odun olduğunu bu bölümde anladık. Bir de kibarlık olsun diye Megan’ın sandalyesini çekmez mi, Harry Crane sonsuza kadar tarz değil benim için artık.  Megan’ın elbisesine gelince, sanırım Don’la California-New York arası mekik dokudukları ilk mutlu ayları hatırlatmak için yapılmış bir güzellikti; Megan’ın havaalanından Don’ı arabayla alıp ona hevesle karşısına çıkan oyunculuk fırsatlarını anlattığı günlerden, elde avuçta sıfır, sancılı bir boşanma süreciyle boğuştuğu ve elde edilemeyen bir oyunculuk başarısıyla kaldığı günlere geldik. Bir de patates suratlı Harry’nin yeni yetme oyuncuyu ağına düşürmeye çalışan çakal yönetmen havasını ekleyin.

Don Megan’a yüklü miktarda bir çek yazdı ve yaptıklarından ötürü gerçekten üzgün olduğunu söyledi. Karşılığındaysa Anna Draper’ın yüzüğünü geri aldı. Her şey geri sardı, Megan’a evlenme teklif ettiği Disneyland kötü bir şakaya dönüştü. Don eski karısının döşediği evinde öylece kalakaldı, salondaki ve hayatındaki boşluğun büyüklüğüne inanamayarak. Cebinde Anna’nın yüzüğü ve Diana’nın “yanında olunca kızımı unutuyorum, onu unutmak istemiyorum” sözünün verdiği yalnızlık da her şeyin üstüne eklendi.

Don için alışılmamış bir şey; bugüne kadar Don’ın başka kadınları severek unutmaya çalıştığı arazlarını Diana aşktan, Don’dan ya da kızını düşünmekten alıkoyan her ne ise ondan kaçarak kabul ediyordu. Don hem kendi acılarını roman yazacak kadar ezbere biliyor, hem de onları sonsuza kadar unutmak istiyor. Diana gibi kaybedilenin yasını tutmak istemiyor, ama kaybettiklerinin de onu Dick değil Don Draper yaptığının farkında. Pete’in sil baştan başladığı hayatta sınavlar konusundaki endişesine karşılık söylediği gibi, Don şimdilik “yoluna bakıyor”.

1 2 3
Özge Doğan
14/04/2015 13:32
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR