Bölümün inceliklerine geçersek.. Tarihtekine uygun bi şekilde hastalanan Sultan Ahmed ve Şehzade Mustafa daha son nefeslerini vermemişken, Safiye Sultan namzet aramalarına başladı. Paşaların bir kısmı Safiye Sultan'ın Mehmed Giray Han'ı istemesini desteklerken, bir kısmı da Şeyhülislam'ın fikri ile Sokulluzade İbrahim Paşa'yı istedi. Daha sonradan Şeyhülislam'ın aklına giren Şahin Giray Han, onu ikna etmeyi başardı ve tahtın en güçlü namzeti oldu.

Bu sırada, tahtta hakları olduğunu iddia eden Celali Eşkiyası padişahın gebe gözdesi Rasha Hatun'u ele geçirmişti.

Hikayenin sürprizlerinden biri, acemi yeniçeri İskender'in Safiye Sultan'ın yıllar önce saraydan kaçırttığı oğlu çıkmasıydı. Bilen bilir, tarihte buna benzer bir Şehzade Yahya mevzusu var. Ama bu şehzade Safiye Sultan ve eşi 3.Murad'ın değil, 3.Mehmed'in kaçak oğlu. Dizide ise kurgu ile harmanlanarak böyle bir yol izlenmiş. Kısacası İskender, Fahriye'nin kardeşi, Ahmed'in amcası. Bu hikaye merak uyandırdı seyircide.

Kösem'in yardım istediği şifacı hatuna Ahmed'in sağlığına kavuşması için büyü yaptırması kendi adıma birazcık hayal kırıklığı yaratmadı değil. Çünkü şifacı kadının Kösem'den büyü karşılığında istediği ödün neredeyse bütün hayatını etkileyecekti. Gelecek sezonların senaryosundan büyük spoiler içeriyordu. "Sevdiğin herkesin ölümünü göreceksin, çok acılar çekeceksin." Kösem'in zekası avcundan akıttığı kan ile yapılan büyü ile sınırlandırılmamalıydı. Bu arada aynı büyüyü Halime de oğlu Şehzade Mustafa için yaptırdı, kendi kanından vererek

Nitekim bu sayede hünkar da şehzade de uyandı. Sağlıklarına kavuştu. Zaman atlaması olacak, küçük Mustafa'yı oynayan Alihan Türkdemir diziden ayrılacak diye çok üzülmüştüm. Kendi küçük, yeteneği büyük, tatlılığı kocaman olan şehzademiz adeta sarayın gerçek masum yüzü.