Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kimmiş mi beni söndürecek? Yanın gitsin işte!
Sezon: 1 Bölüm: 33

*Bizim de var travmalarımız. Duyduğumuz anda içimizi doğrayan müzikler var mesela. Elinde çiçeğiyle, kese kağıdı içinde sebzesiyle görünce Ömer’i, irkiliyoruz. Ah işte, yine oldu olan diyoruz. Bu sefer neden gittin Defne, şimdi nedir derdin diye sinirleniyoruz. “En son iyiydi her şey, elinde kasayla gidiyorsun eve, ne yaptık biz sana şimdi?”, biz yaptık, hem Ömer hem biz. Ömer hak etti, biz de hak ettik artık mutlu olmayı, sırıta sırıta izlediğimiz sahnelere kavuşmayı. Yine Ömer üzülecek, evin içinde dört dönüp yine vazonun içinden geçecek diye içimiz ürperiyor. Travmalarımızdan kolay kolay kurtulamıyoruz işte. Belki evden çıktı, belki öylesine hava almaya çıktı, belki öylesine iki mağaza gezmeye karar verdi. Yine de elinde çiçeklerle gelmiş, evin içinde sevdiği kadının adını sayıklayan adamın asla anlam verilemeyecek bir not ile kalbi paramparça olmuştu, kırıkları ruhuna batmıştı ya, atlatamaz kolay kolay.

Evin içinde dolaşıp seslenirken “yapma be Ömer, alma artık şu çiçekleri, ne zaman alsan olanlar oluyor işte” diyoruz. Biz de peşin hükümle Defne’ye kızmaya başlıyoruz. Artık bitsin bu hayalkırıklıkları, bit türlü içimizin rahat etmemesi meselesi.

*Yokluğuna alıştığın birinin varlığı da korkutur. O kadar çok gitmiştir, en beklemediğin anda seni terk etmiştir ki şaşırmazsın bile. Sadece kızarsın; “bu sefer niye?” diye. Artık her hareketinden, gözünün saliselerle uzaklara dalmasından bile korkar hale gelirsin. Evin içinde seslendiğin sevgilin ses vermiyor. Sevgilin bile değil aslında, ‘sevgilin gibi gibi ama değil de gibi’ kişisi. Bir türlü olamıyorsunuz, sebebini bilmiyorsun. Bir türlü ayrı da duramıyorsunuz, sebebini çok iyi biliyorsun. Aşıksın, o yüzden ayrı kalamıyorsun. E o zaman neden her kavuşma hemen sonra ayrılığa dönüşüyor, işte bunu bilmiyorsun. Yine. Lanet olsun deyip nefes almak için çıkıyorsun, zaten biz neleri atlatamadık, bunu mu atlatıcaz. Dayanırsın Ömer, yine atlatamazsın ama ölmezsin de.

*Sonra gittiğine kendini inandırdığın kişi, tam da sen bunları düşünürken, karaları bağlarken oracıkta durup seni izliyor. Ne gitmesi, köklerini salıyor bahçene. Onsuz zaten kurur gider bahçelerin, yürü ona Ömer yürü yürü yürü! Evine neşe katmak için rengarenk çiçeklerle bahçeni süsleyen kadına yürü.

*Hayatınızda böyle yürümek eylemi gördünüz mü hiç? Ben görmedim. Teşekkür ederek, binlerce kez şükrederek yürüyen bir adamı iliklerime kadar hissettim. Teşekkür ederiz, gerçekten teşekkür ederiz. Bir an hiç iyileşemeyeceğiz sanmıştık. Olmazsan Olmaz ile yürüyen, öyle de güzel yürüyen bir adam; Olmazsam Olmaz der gibi bekleyen, öyle de güzel bekleyen bir kadın. Ruhuna batan kalp kırıklıkları teker teker çıkarılıyor, iyileşmeye başlıyor Ömer. Öyle minnetle yürüyor ki zaten, öyle bir şoka girmiş ki ne yapacağı belli…

Duysun be dağlar taşlar, çok seviyorum demiş miydim!

Sarılırım sarılırım

Bırakmam çağırırım

Çağırırım daha da sensiz yapmam!

Olmazsan olmaz büyümez çiçeklerim

Toprağım havalanmaz kurur gider bahçelerim…

 

1 2 3 4
Pelin Arslan
16/02/2016 14:07
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR