İyi olun dedik, eğlenceli olun dedik, ortamın gerginliğini alın dedik ama siz de fena dağıttınız. Sinan sen Yasemin’le evlenirim bile demiştin ya Ömer'e. Bayağı heveslisin, Yasemin evet dese yarın Paris Büyükelçiliği’nde evlenirsiniz sanıyordum. İki patik görünce sen niye tırsıngen. Evlilik kastıysa demek ki. Bir de siz gayet güzel konuşuyordunuz neden sizde de konuşamamalar, derdini anlatamamalar hasıl oldu? İşte bunlar hep solucan deliğinin işleri. Bu hafta Defne ile Ömer gerilimine o kadar kaptırmışım ki kendimi, sorunun her konuşulacağı noktada araya giren Yasemin-Sinan görmek istemedim. Koray'ı bile “Bir dakika Korişiğğm, ben seni sonra dinleyeceğim,” diye uyarmak zorunda kaldım.

Necmi Bey aaa siz olaylara müdahale falan, hayırdır ak sakallı dedeler mi geldi konuştu rüyanızda? Neriman Hanım ile Koriş sizi çıldırtmaya devam etsin, beyninize kan yürümeye başladı galiba. Ne olacaksa olsun Defne yav artık. Sen yalanla bir hayata başlamayı kendine yakıştırabiliyor musun hakikaten? Sevmekle açıklayamıyorum hiç ben bunu. Kaybetme korkusu evet ama o çok sevdiğine yalan konuşuyorsun, üzülmesine sebep olacaksın, “Beni seviyorsa beni anlayacaktır,” demen gerekiyor. Zamanı geldi de geçiyor bile. Defne oyunu açıklamadıkça kapının arkasından sürekli belirip böyle şeyler söylemek istiyorum, akdjhasd

Korişim sana asistan aramalar yakışır hayatım ara da Ömer'in parası boşa akacak olmasın. Neriman ile Koriş'in arabada müzik dinleyip 4239879423 saat bize izletilmeleri ne manaydı? Koriş'in Ömer taklidine çok eğlendim. Ömer hakikaten içeri “Bombelere gel,” diye girse ya bir gün, askdjhasdkjhasdas 88 gün gülerim

Kelebek gibi uçarım arı gibi sokarım Deniz ile Sude etkileşmesi değişik bir hal almaya başladı. Sude'nin Passionis'i indirmesine izin vermemesi hep beklediğim hareketlerdendi. Bence Sude iyi biri, biraz sevgiye ve ilgiye ihtiyacı var. İhtiyaçları karşılanmadığında ya da önemsenmediğinde cozutuyor ama etkilere tepkiler çeşitli, ne diyebiliriz ki? Deniz'in Sinan'ı kıskanması da akjshsadas çok sakil geldi bana. Ne bileyim koskoca Tranba ya, hisleri falan var kıskanıyor, özür diliyor sürekli puro makası ile gezen sağa sola karizmatik bakışlar atan adamın içinden minnoş çıktı. Çıksın.

Şükrü Abi arada şunlara nasihat etse bu ilişkide biz şimdi ikinci çocuğun (höst) baby showerını yapıyorduk.  Bir de tatlişko, bir de kadınları önemsiyor, anlıyor. Hemen özür diliyormuş eşinden de hemen ben haksızım diyormuş. Ders al İplikçi ders. Sevdiğine gurur olmaz ille Şükroş Abi söyleyince mi anladın? Defne ile sizi kafa kafaya tokuşturacam arada, kendiniz de mi bir çıkarım yapsanız acaba, hep başkaları söyleyince uyanıyorsunuz diyecem. Kıyamıyorum.

Tamam Defne, biz de farkındayız kötü bir niyetin yok. Her şeyi Ömer'i sevdiğin için yapıyorsun, kaybetmemek için hatta o da kaybolmasın diye ama şu ev dışında gizlediğin her şey için Ömer'e söylediklerine o kadar hak vermiyorum ki müsadenle çok da özür dileyerek zeytinyağı gibi üste çıkmak deyiminin sözlükte karşılığı oldun. Sürekli kaçan sensin, terk edip giden sensin, bize çiçek fobisi edindiren sensin ama Ömer'e “Korkmuyorsun, Defne gider mi diye endişelenmiyorsun,” diyen de sensin. Ben bu noktada bu güvensizliği artık anlamıyorum. Eskiden anlıyordum Ömer'in hislerinden emin olmama durumunu ama artık bunca yaşanandan sonra anlamıyorum,söylediklerini bir yere ben koyamadım Ömer nereye koyar bilmiyorum. Sen bu adamı neden sevdin? İyi diye, dürüst diye, ilkeli diye ve şimdi suçladığın pek çok sebepten. Bu noktada sen yalanlarından dağlar yaptığın için bu adamın karakteri mi sorunlu oldu? Evet hep seviyorsun, zor gününde yanında oldun da, olacaktın tabii. Sevmek zaten bunu gerektirirdi. Ömer zor bir adam doğru, onu da anlayamadığım zirilyon nokta var ama bu sözlerin bir tanesini bile hak etmiyor. Bu konuşmayı asla anlamayacağım galiba. He bu arada Ömer mektubu okumadı bence, Defne'nin çatır çatır anlatmayacağı herhangi bir sonu kabul etmiyorum.

Elçin Sangu'ya geçmişler olsun, daha güzel günler geceler bizlerle olsun. Fin.