Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kendi tarihimizi yazacağız
Sezon: 1 Bölüm: 46

Geliyor, geliyor 10 numaralı formasıyla Ömeğğğr İplikçiğğ tarih yazmaya geliyor. Hayranlarının Eternal Sunshine of the Spotless Mind dediği Ömer kötü anıları silmeye geliyor. (Eternal Sunshine dedim ama arada Defne'yi de silmesin. Gerçi mümkün mü beyninden silinse hücreler “Hooğps birader burada bir Defne olacaktı,” der.) Diğer yönde 46 numaralı formasıyla Defneeeğğğ Topaaal. Aaah formasının üzerine “200 bin lira başımıza neler açtı?” rozeti takmış. Seyirciler ayakta hep bir ağızdan DefÖm buraya yumruk havaya diye bağırıyorlar. Olayın gazına ben de geldim sayın seyirciler bir fandom ağlıyor. Ama önce bölümde neler olmuş bir inceleyelim; buyrun saydırmalara, sektirmelere, düşündürmelere.

Zamanda ileri geri, ileri geri kapının dilini bozduk bence. Solucan deliklerinde bir gariplikler meydana geldi ben size söyleyeyim. Gelin kaçtı ne demek. NE DEMEK? Büyük yazayım ki kızdığım anlaşılsın. Umarım bu klişeye hiç girilmez, Koray'ın yanlış anlamalarından biridir ya da evlilik rehavetiyle keşkülleşebilecek ilişkilerine hareket katmak için yapmıştır Defne. “Şaka yaptım oğlum, serde serserilik var,” der ve ceee diye belirir. He bundan anlıyoruz ki ben bu düğünün Defne-Ömer düğünü olduğunu kafamda kesinleştirdim. Nasıl kesinleştirdim, neden kesinleştirdim bilmiyorum, gördünüz kesinleştirdim. Ömer'in yüzündeki çeşitli mimikler, gözlerindeki gülük Sinan için bu kadar sevinemeyeceğini düşündürüyor. Arkadaşlık başka, düğün başka neticede.

Gallo, kaynar kazanlarda kayna Gallo. Seni herkeslerden korudum, temiz bir çocuk kirli işlere girmez dedim, etik sever o ablaları dedim ama mektup yazıp sana ait olmayan bir sırrı anlatmak ne ve sen kimsin? Ömründe bir karıncayı incitmemiş ben Semra Usta, çekip vursam seni ve dönüp arkama bakmasam mesela.Nostalji ben de severim ama mektup yazmak da yani. Ucunu da yaksaydın bari. Kalplerden ok çıkarıp F-Ö yazsaydın. Hikaye açısından iyi oldu gerçi Defne'ye kalsa üçüncü torunlarının doğumu esnasında “Heaağğ Ömer ben sana bir oyun oynadım ama gençlik işte, sen fazla şey yapma onu,” derdi. O gerginliği seviyor kız, gerginlikten besleniyor herhalde. Heveslisi.

İso, İso olmasan Ömer'in sırrına sahip çıkamadığın için sana küserdim ama İso'sun. Seni anlıyorum; ben olsam arkadaşımdan böyle bir şeyi gizleyemezdim ama Ömer'e de bir sorardım yani. “Bro senin sırrını söyleyecem destur var mıdır?” diye. İso'ya pek uymadı sanki. Sırrı sen bil diye vermişti ya hani başkaları bilsin diye değil. Öyle olsa gider Defne'ye söylerdi di mi? Odana git ve yaptığını düşün genç adam.

Derya sen ne pislikmişin Derya püüğğğh. Seviyoruz dedik, ooh biraz da şuralarımıza Derya dedik, Zübeyir'in kuymak teklifini reddettin sevmiyorsa demek ki dedik, şirketin sırrını sızdırdı insanoğlu hata yapar dedik, Defne'nin Tranba'ya ayakkap sattığını ilk o anlattı amağn Derya ne yapsın dedik ama bu çok orantısız oldu. Arkadaş olamadıysanız da ne kadar zamandır beraber çalıştığın insan. Sana hiçbir zararı da olmamış. Bu kadar kötülük fazla, zehirlenirsin ayrıca sana da hiç yakışmıyor. Efecan sana verilen görevi sen niye tüm şirkete anlatıyorsun? Bu şirket tabii batar sürekli, kimse gıybetten başını kaldırıp iş yapamıyor ki. Ömer'e destek olduğunuzda ne güzel sevmiştim hepinizi, şimdi sevmiyorum sizi. Gidin gidiğğn. Anneniz duysa iş arkadaşınıza böyle yaptığınızı çok üzülür. Ömer sen de ayan beyan “Şimdi Defne'nin evini alacağız Efecan bana biraz para kökle,” mi dedin? Gizlilik sıfır, herkes her şeyi biliyor şirket değil Nish Gıybet.

Öeff Defne kaçtığın adamlar da yani. Gururun incindi, ben sana bu konuda inanmazsın hak veriyorum ama kaçmak olayları her zaman daha kötü eder. 88 kez deneyimledin halbuki ama ibret loading olamadıysan demek ki. Size ne de, geç odanda otur, insanlar doğruyu bilmek istemezler zaten. Ne üzeceksin tatlı canını. Genelde Defne'yi anlatmakta zorluk yaşıyorum  ama bu ev mevzusunda  Defne'ye hak veriyorum. Düşününce hakikaten bana yapılsa ben de acayip kırılırdım. Her zaman kötülük kıracak diye bir şey yok bazen iyilik de kırar. Ömer'in de iyi niyetini anlıyorum. Bunu hayatına dahil olmak üzerinden de değerlendirmiyorum. Defne sürekli bir şeyler sakladığı için bu da cabası oldu ve kırılmakta haklı da. Sadece bu konuyu gizleseydi Ömer'in Defne'ye benden bir şeyler gizliyorsun diye kırılmasını haklı bulmazdım da. Kendi ayakları üzerinde durmak istiyorsa ki ben Defne'den hep bunu bekliyorum bırak dursun, duracak. Fakat Defne her gün 100 kere bir yerlere “kaçarak değil konuşarak bir şeyleri çözebilirsin” yaz.

1 2 3
Semra Savuk
16/05/2016 12:11
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR