Kara Ekmek’teki karakterlerin ister yalı halkından ister teneke mahallesinden fark etmiyor, hepsinin fena halde münasebetsiz olduğunu düşünüyorum. Bir insan durup düşünür. Ben neredeyim, bu yaptığım yakışık alır mı diye. Ama yok, onlar için hastaneymiş, işyeriymiş önemli değil. Çetin, bir konfeksiyon atölyesini satın almıştı biliyorsunuz. Ali de buradaki işleri yürütmekten sorumluydu. Asiye’nin babası Nayloncu Salim’i de ustabaşı olarak işe almışlardı. Çetin hastanedeyken, dayısı Taylan vekâleten idareyi üstlendi. Ali, Taylan’la Mine’nin geçmiş ilişkisini bildiği için Taylan’a raporlamaktan dolayı hiç memnun değil. Mine, babasına yemek götürmek için atölyeye geldi. Mine’nin peşine takılan Pervin de atölyeye geldi hatta çalışan insanları taciz etti. Ali, Mine’ye Taylan’dan duyduğu rahatsızlığı anlattı. Zaten Taylan’ın karısının hamilelik haberine kinlenmiş olan Mine, Taylan’ın odasına dalarak Ali’yle evleneceklerini söyledi. Ardından Mine ve Ali, atölyenin ortasında herkese evleneceklerini ilan ettiler. Atölyede çalışanlardan biri ise, Salim’e “hayırlı olsun, sen şimdi torun da istersin dedi!” Anlayacağınız atölye, çadır tiyatrosu gibi bir yer şu anda. Herkes doğaçlama gösteriler sergiliyor. Umarım Çetin bir an önce kendini toplar, işinin başına geçer ve etrafa bir çeki düzen verir.