Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
.png)
Iris-Donovan’a gelirsek, ana-oğul olarak çaldılar Ramona’nın kapıyı; “Haydi intikam timini kuralım!” dediler. Iris, ikisinin Cortez’deki casusu konumuna geldi, otel müdürlüğü özelliğinin yanında, rolünün etkinleşmesi de bana iyi geldi. Kendini aştığı sahneler ise sosyetik, şımarıklığın tavanına vurmuş genç çiftle olan sahnelerdi. Glee oyuncularından Darren Criss’i, konuk olarak şımarık keş Justin rolünde izledik ve kendisine bol bol gıcık olduk. Cadılar Bayramı veletlerinin ‘Şeker mi Şaka mı?’ oyunundan kurtulmak için Cortez’i bir nevi can simidi görerek kayıt yaptıran iki şımarık sevgili, Iris’i çileden çıkarmakla kalmadı, seyircide de “Hadi Iris, şunların ağzının payını ver !”( veya seyircisine göre “Hadi Iris, şunları gebert!”) tarzında bir beklenti oluşturdu. Nihayet sabır taşı çatladığında sınırlarını aşan Iris, bu çifti diğer boyuta, arka arkaya yolladı. “Oda servisi öyle değil böyle olur!” dedi resmen. Üstüne bir de Liz’le kadeh kaldırmaları ve cesetleri çamaşır kanallarından sallamaları tebessüm ettirdi. “Ölene kadar nasıl yaşayacağımı bilmiyordum,” sözünü de çok beğendik. Liz’in konuşmaları, konuştuğu kişileri etkiliyor ki son gaza gelen de Iris’ti. Barmenimiz, o kadar “Ulysses” ler okuyor, olsun o kadar; fular sağlam kendisinde.
Dedektifimiz John Lowe ise hayal-gerçek salıncağında bir ileri bir geri salınmaya son hız devam ediyor. Kendisinin amiri rolünde Prison Break’teki T-Bag rolüyle akıllarımıza kazınan Robert Knepper’ı görmek kendi adıma sürpriz oldu. Canlandırdığı karakterin, bu sefer kanunun doğru tarafında yer aldığını görmek ilginçti ama kendisi maalesef Lowe’un şahit olduğu ve katillerin yemeğinde yaşanan olaylara inanmayarak onun karşısında yer aldı. Son golünü de Lowe’u görevden alıp işsizler kervanına atayarak kaydetti. Şimdi tam kafayı yemeye başlayacak dedektifimiz; yazık yahu artık şu adama…
.jpg)
Uyandığında kendisini Hipodermik Sally ile aynı yatakta görünce şaşkınlıklarına bir yenisini daha ekledi Lowe ama Sally, bu yaşadıklarının tekrarlanacağını vurgulayarak John’u iyice sinir etti. John’un rozet gitti, silah gitti, eş gitti… Her bölümde adam bir şey kaybediyor, durduramıyoruz!
Alex’in iki kişilik, son derece konforlu(!) yeni tabutu ve dadı olarak üstlendiği görev ona Holden’ı getirdi ama bakalım ondan neler götürecek. Kontes ile Tristan da az kalsın Iris’in kendilerinden olduğunu anlayacaklardı ama şimdilik ucuz kurtulan Iris, ikinci veya üçüncü sıçrayışında yakayı ele verecek mi acep?
Bu haftaki bölümümüzü iyi buldum diyebilirim. Iris’in Liz ile olan sahneleri ve karakterindeki dönüşümü, Liz’in geçmişi, okul katliamının bölüme Cortez dışında ayrı bir hava katması bölümü keyifle izlettiren detaylardı. Geçen haftaki bölümden sonra bu bölümün neyse ki daha vasat bir hale gelmemesi de önemliydi tabii benim için. Gelecek bölümlerde hangi karakterler sınırlarını zorlama yarışında ön sıralarda yerini alacak, merakla bekliyoruz.
