Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Helvalar pişsin, Ertan’lar çok yaşasın!
Sezon: 2 Bölüm: 44

Dilber ile Şazi’nin Birol kavgası bitmişken yine başladı. Rövanş istedi Dilber, yenilen doymazmış misali. Yine düello yaptılar; rap vs arabesk. Ama bu kez Dilber kazandı. Şazi yan çizdi, kabul etmiyorum dedi. Ama çok geçti, Dilber zaferini ilan etti bile.

Yo, yo!

Şevket ailesini çok özledi ve dayanamadı, gece yarısı eve sessizce girdi. Tabii o motorcu kılığı ile girince kendisini tanımayan Ayfer sopayı indirdi kafasına. Neyse ki baygınlığı uzun sürmedi. Ayıldı. Ertesi sabah da herkesle vedalaşıp tamirci dükkanının yolunu tuttu.

Bu uzun saçlı garı da kim?

Evine gizlice giren biri daha vardı, o da Mukaddes Hanım! Sessizce süzüldü içeri. Tam da o sırada klinikten kaçtığı haberi gelmiş, Fehmi ve Mukadder de O’nu aramaya kliniğe gitmişlerdi. Olan hizmetçi kız Günay’a oldu. Kızcağız evde sesler duyunca kim var orada der demez, Mukaddes’i görüp çığlık atınca O da yedi kafasında darbeyi Reis gibi.

Benim ben, Mukaddes!

Mukaddes ise ertesi gün tanınmamak için gözlük ve şapkasını takmış sahte kimliğini almak için iki adamla konuşuyordu. Bu sahne ‘yok artık’ dedirtti bana! Kimliği uzattılar bir de ne görsün kadın? Adı: Zeynep Soyadı: Sever!

Fatih’in etik olmayan planları şimdi de eski helvacıbaşlarını işe alma girişimi ile devam ediyordu. Neyse ki adam alzheimer olmuş da tanımadı Fatih’i. Bu durumda o eşsiz lezzeti bulma işi yine Zeynep’e düştü.

1 2 3 4 5 6
Bilge Aktaş Baytak
02/03/2016 09:50
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR