Nevra Hanım Ayşegül'ün bangır bangır ‘’Biz sandığınız gibi Çınar’la gerçek anlamda karı koca değiliz,’’ demesiyle kadının eline fark etmeden bir koz verdi. Ya Ayşegül amacın neydi ki? Oğlun bana dokunamıyor çünkü ben istemiyorum, çünkü bu evde sen beni zorla tutuyorsun, çünkü seni de oğlunu da sevmiyorum demenin binbir türlü yolu vardı. Sen bilmiyor musun bu kadın şeytanın büyük annesi. Kadınla muhatap bile olma. Zamanına yazık, senin o güzel sesine, ağzından çıkan kelimelerine yazık. Ama gördük ki Ayşegüller de hata yaparmış.

Nevra bu durumu öğrendi ve ansızın Çınar'ın aklında bile yokken ‘’Çocuk yapın çocuk. Poyraz gelince ne yapacaksın? En azından çocuğunuz olursa Ayşegül'ü eve bağlarsın,’’ fikrini aklına soktu. Annesi ne dese ‘’Of uf’’ diye söylenen Çınar bu fikri nasıl beğendiyse saçma sapan işlere kalkıştı. Ayşegül’ü rahatlatmak ayağına masaj işlerine girişti, derken aldığı alkol devreye girince evliliklerine yeni bir boyut kazandırmak istediğini söyledi. Çınar Ayşegül'ün eve onun için geri döndüğünü zannetse de, Çınar hiç mi düşünmüyorsun? Kadın sana evlendiğinizden beri arkadaşın gibi bile davranmıyor. Ayşegül’e dışarıdan bir adam getirin ona bile senden yakın davranır. Senin gözünün içine bakmayan, senin yanağına dokunmayan, seni dizine yatırıp saçlarınla oynamayan kadına sırf “evliyiz” diye evlilik boyutundan bahsedemezsin. Şu yaptığın Ayşegül'e değil kendine kötülük.  Tüm suçu annene atmak istiyorum ama aşık olduğun kadının sana ait olmak istemediğini bilmene rağmen, hala onun yüzüğünü takıp ona dokunmak istiyorsan bu tamamen senin şahsiyetsizliğinden kaynaklıdır. Yaşını başını almış adamsın, rica ediyorum kalbini bir kenara koy, mantığınla düşün belki o sana yardım eder.

Bölüm sonunda Eda'nın, uğruna nelerden vazgeçtiği gizli aşkı Kerem’in fos çıktığını öğrendik. Sevgili Poyraz bizden çok daha önce öğrenmiş. Bu durumu Eda'ya anlatsa inanmayacağını anlamış olsa gerek ki kendi gözleriyle görsün diye oyuna devam etmiş. Kerem’in örgütten biri olması, öldürecekler beni diye Eda'nın içindeki o temiz aşktan faydalanması tamamen bir yalandan ibaretmiş.Eda’yla Kerem karşı karşıya geldiklerinde “Sen bana aşıktın, ben de mesleğime,’’ dedi adam, inanabiliyor musunuz? Aşk bu kadar basit. “Mesleğime aşıktım ve o bana senin sayende Halil'i getirdi,” dedi. Eda’daki o yıkılış, o gözlerindeki her şey mi yalandı bakışı beni inanılmaz sarstı. Ağzından bir umut bekledi. “Seni seviyorum ama bunu yapmam gerekiyordu,” dese kız yine tamam demeye hazırdı. Ama nafile. Pis bir çukurda boğul inşallah Kerem diye inlerken Poyrazcım Karayel silahıyla beraber kadraja girdi ve duruma el koydu. Şimdi ne mi olacak? Eda artık kimseyi sevmeyecek, kimseye güvenmeyecek. Ama inşallah küllerinden yeniden doğar. Çünkü Eda karakterini gerçekten çok sevmiştik, bu kadar çabuk kaybetmeyelim onu. Belki bir ters köşe de o yapar Keremciğe?

İşte böyle olaylar olaylar..Bizi ayrılıkların bin bir tonuyla tanıştıran canım Poyraz Karayel dizimiz! Acaba kavuşmanın o güzel tonlarını ne zaman göreceğiz? Merakla bekliyoruz. Haftaya görüşürüz..

Not: Fragmanı izlemediyseniz hemen izleyin. Çünkü çok ama çok özlediğimiz Ayşegül Poyraz aşkına şahit olacağız. Biraz hüzünlü de olsa buram buram aşk kokusunu hissedeceğinize eminim. Ve şu söylentilere bir açıklık getirmek istiyorum. Çınar Ayşegül'e bir şey yapamaz. Çünkü o Ayşegül! Siz Poyraz Karayel izliyorsunuz Çınar gibi düşünmeyin mantıklı düşünün. Cevap kalbimizde değil beynimizde saklı sayın Karayelci. Görüşürüüüüz :)