Ve artı başlık: İpek meselesi

Yağız, zorunlu muhbirlik, eski sevgililik bir de flashback. Zaman atlaması konusunda bir değişiklik olduğunun gözümüzden kaçmadığını da belirtmek zorundayım / zorundayız. Her neyse herkesin beklediği üzere benim de beklediğim çocuk meselesinin Ömer’in başına kalmaması. Gerçi Ömer bu mevzu konusunda o kadar rahat ki herhalde adam biliyordur “ne yaptığını- ne yapmadığını” (burada kahkaha attım, sorry). Serhat’ın gelişi ile İpek mevzusu daha dallanıp budaklanacak, bayağı bir o konuyu izleyeceğiz ancak esas olan şu ki Ömer Elif’e iltifatları dizerken İpek’in öyle bir bakışı vardı ki, anacım çatladı kız. Bir de anlamadığım ikş saat önce ölümden dönen biri “Ben de gelcemmm operasyonaaaaa!” diye niye kendini ortalara atar. Bilemedim, bilmedim.  Bu arada çocuk meselesine ne diyorsun derseniz ben hala o çocuk Ömer’den değil diyorum; bu konuda inat durumum baki. Bir de karakteri sevip- sevmemek meselesi değil de Öykü Karayel Cemre’den bayağı bir uzaklaşmış ki bunu görmek benim adıma güzel bir şey.

Bu bölümde Mert-Derya, Aslı-Melike, Elvan-Nedret mevzuları yoktu, onlar haftaya herhalde artık.

Çok öpüyorum, önünüzdeki haftanız ve haftasonunuz şahane olsun diyorum.

@ekranellakarapa'yı takip etmeyi unutmayın ;)