Kenan’ın yaptığı Kaan hatasını anlaması biraz geç oldu. Kaan’ın kimin oğlu olduğunu öğrendiğinde bu işten paçasını sıyırabileceğini düşünmesi bile komik. Sen, git; koskoca Ali Nejat Karasu’nun oğlunu yanlışlıkla kaçır. “Gelin beni öldürün, çok canım sıkıldı. Aksiyon istiyorum, adrenalin istiyorum,” desen yine sana kârdı be Kenan. Kendi kendini harcadın bozuk para gibi…

Naz’ın yolda Kaan’ın korkmaması için neredeyse ‘Delirdi herhalde?’ dedirtecek davranışlarda bulunması ile birazcık gülümsemedim desem yalan. Hem çocuk doktoru olması hem de çocukları çok sevmesinden dolayı onlarla bu kadar güzel ilgilenebiliyor hanım kızımız. Pek de güzel. Ne dersin Ali Nejat, istemeye gider miyiz yakın zamanda?

Bence gideriz, şu görüntüden sonra. Resmi olarak ayrılmamış olsalar da Naz bütün bağlarını geri almış Umut’tan artık. İpin bir ucunu farkında olmadan Ali Nejat’a da uzattı bu arada. Kaan, Naz ve Ali Nejat sıkı sıkı sarılırken öyle uzaktan boynu bükük bakarsın işte Umut efendi. Mahkeme celbinde geldi artık, yolcu yolunda gerek deyip yürü sen artık.

Bu güzel üçlü de tatlı mı tatlı bir aile tablosu olarak kalsınlar böyle. Ali Nejat, Naz’dan bir kıvılcım görse kendi kendine harlayıp yanacak ama henüz karşıdan net bir kıvılcım gelmiyor. Bakışlar da var bir şeyler de… Biz de elimizde çekirdek yanımızda çay bardaklarımız ekran başında bekliyoruz ilk kıvılcımları.