Konunun üzerinden kısaca geçtiğimi tahmin ediyorum. Bölüm Hüseyin’in namlusunun ucunda bir kadınla bitti. Bu sefer Elif namlunun ucundaydı ve kahrolsun ki Hüseyin’e çok güveniyordu. Şimdi ben yorumlarımı burada kesiyorum ve twitter hesabımızdan gelen yorumlar konuşuyor. Bakalım 35. bölümde neyi sevmişiz, neyi sevmemişiz?

Evin Uygur, Engin Akyürek USA, Meltem MeneVSe, aysl vrl, Leyla Taner,  Ayşen Türker, Nurhayat , Derinnn907 ve EzelDerin_Kaya görüş belirttiler.  Belirttikleri görüşleri kısaca toparlamam gerekirse, ortak çok fazla noktada kesiştiğimizi söyleyebilirim. Ömer’in tavrının değişmesini anlayamamıştık. Senaryodaki bir takım çapaklar gözümüze çarpıyor ve hata gibi duruyordu. Hüseyin’in Ömer’le yüzleşme zamanı gelmiş de geçiyordu bile. İpek ve oğlu Yağız meselesi hikayeye öyle bir yerden girmişti ki Elmer ya da NilMet fanı olmanız fark etmez, dizinin içinde doğru bir yeri olduğunu düşünmüyorduk. Elif’in başında bir sürü polis varken kendi kendine kurtulması meselesini biraz Türk filmi vari ve abartılı bulmuştuk.  Ömer sevgilisi Elif ölümle yüzyüze iken neden İpek ve Yağız’la tabir-i caizse goygoy yapıyordu? “Çocuk Ömer’in, yok Ömer’in değil” meselesi neden bu kadar uzamıştı da gitmişti? Bu kadar toplumsal bir olayın acısını yaşarken bu kadar şiddet sahnesi fazla olmamış mıydı? Atv’nin diziyi iki hafta boyunca 22:00’de yayınlaması ve bir hafta yayınlamaması diziye kuşkusuz zarar vermişti. Hiçbir şey olmasa bile dizinin normal saatinde yayınlanmasında bir istikrar olması lazımdı. Twitter hesabımıza gelen görüşleri daha fazla uzun uzun yazmak isterdim ama toparlamak çok daha uygun oldu diye düşünüyorum. Bu arada siteye Disqus ile yorum yapma seçeneğinin geri geldiğini de tekrar belirtmek isterim.