Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Bu dünya dert tek başına
Sezon: 3 Bölüm: 11

Böyle daha iyi fotoğraf veriyorum. Onun dışında hayat bayağı berbat.

Adam ve Hannah’ya fazla daldık, diğer kızları unuttuğumuz sanılmasın. Marnie hatırlayacağınız üzere eskiden karaladığı şarkıları bir hale yola sokmaya çalışan, gitarıyla ve hiç de görmezden gelinmeyecek flörtöz tavrıyla onun başını döndüren Desi’ye fena abayı yaktı. Desi’nin bir kız arkadaşı olduğu gerçeğini bir türlü kabul etmek istemedi, açıkçası Desi de aksini ispatlamak için pek bir şey yapmadı. Bir yandan kız arkadaşına deliler gibi aşık, diğer yandan Marnie’nin gözünün içine içine bakan ve onu basbayağı darmadağın eden bir Desi vardı bu bölümde. İkisinin verdiği küçük bir sahne performansının sonunda Marnie gizemli kız arkadaş Clementine’la tanıştı. Desi’nin hep birlikte başka bir yere geçme isteğini Marnie “evsiz çocuklara ders verme” bahanesiyle kibarca reddetti. (Bilirsiniz her şeyi kibar kibar yapar Marnie.) Yine bu kıza hasret, yine bu kıza hüsran var anlayacağınız. Zira kalbindeki çarpıntıyı susturmayı başardığı anlarda Su-Jin’in galerisinde çalıştığı günler de Marnie’ye pek yardımcı olmadı. Yaşlı bir artistin işlerini yerleştirirken Jessa’nın galeriye fırtına gibi girip Marnie’nin çekingenliğinden bir türlü kuramadığı ilişkiyi gözlerinin önünde kurması onun da hiç beklemediği bir darbeydi. Fotoğrafının asıldığı yer bir türlü içine sinmeyince ne yapılması gerektiğini --doğal olarak-- Marnie’ye soran artistimiz ondan “Buna karar verebilmek için yeterli değilim,” cevabını aldı. İşte o anda Jessa sahneye girdi, galerideki fotoğrafları içine çekmesi iki saniyesini almadı ve ilk dikkatini çeken şey artistin de estetiğinden şüphe duyduğu o fotoğraf oldu. “Kel adam fotoğrafı” Jessa’ya şansıyla birlikte geldi ve hayatında hiç görmediği bir artistin arşivleme işini kaptı. Bu ayaküstü olan bitenden Marnie’nin ne kadar rahatsız olduğunu tahmin edersiniz. Bu bölümde herkesin birbirine telkin ettiği gibi “relaaaxxx” demek bile işe yaramıyor. Üniversitedeyken işlerine hayran olduğu artistin yanıbaşında gezinip ona dokunamamak Marnie’nin her şeyi kitabına göre yaşamak arzusundan mı kaynaklanmakta? Jessa bildiği tüm kitapları yakarken karşısında? Aslında her şey, Marnie’nin Desi’nin karşısında ezilip büzüldüğü, bedenini br çuvala koymuşçasına rahat kullanamadığı sahneden sonra Jessa’nın saçlarını savura savura çılgınca evde dans ettiği sahnede yatmıyor muydu?

1 2 3 4
Özge Doğan
16/03/2014 02:10
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR